(Şarkıyı şimdiden açıp dinleyebilirsiniz)
"Çok uzun zamandır hiç böyle hissetmemiştim." Boynu ve omzu arasındaki girintiye yaslanmış kokusuyla baş başa kalmıştım. Başımı yukarı, ona doğru kaldırdım. Bu cümleyi kurarken gayet ciddi olduğunu yüz ifadesinden görebiliyordum. Kararmış gökyüzünü aydınlatan yıldızlardan, gözlerini bana indirdi. Daha fazlasını duymak istiyordum.
"Öylesine derin bir huzurdayım ki," diye başladı ve ardından cümlesini tamamlamadan derin bir nefes aldı.
"Uykum geliyor." Kuzeyin dudaklarında beliren tebessüme takılı kaldım. Yanağı ve dudağının kenarında oluşan çukura baktım. Bu, beni de gülümsetmişti. Yakın mesafeden bile o kadar güzel görünüyordu ki, heyecanlanmamak elde değildi.
"Uyu o zaman." Sesim bir kız çocuğundan farksız çıkmıştı. Şu an, şurada uyusaydı yemin ederim uykusundan ayrılana kadar yanından gitmezdim. Kuzey, bütün duvarlarımı ve bütün sınırlarımı bir anda ortadan kaldırmayı nasıl başarıyordu? Nasıl başarıyordu bir fikrim yoktu ama aynı zamanda çok güzel hissettiriyordu.
"Hani olur ya bazen," diye başladı. Sesindeki yorgunluğu sezmemek elde değildi.
"Uyumak istersin, ama uyuyamazsın." Bedenimi kavrayan kolları ve elleri bile yorgundu bunu hissedebiliyordum.
"Kaç gecedir böyle?" diye sordum Antalya'daki günlerimizi anımsayarak. Orada da yorgundu. Aslında Kuzey'i ne zaman görsem, bedeninde ve ruhunda ağır bir yorgunluk seziyordum.
"Binbir gece falandır." Aklıma binbir gece masalları gelince;
"Dalga geçme," diyerek göğsüne hafifçe vurdum.
"Hayır ciddiyim," diyerek sesini düzeltti.
"Üç seneye yakın oldu." Olayın tekrar o kadına dönmesini istemediğim için sessiz kaldım. Uykularını kaçıran şeyin bu olduğunu biliyordum. Sağ eli saçlarımla oyalanırken, yavaşça yerimden doğruldum. Geri çekildiğimde buna biraz şaşırmış, aynı zamanda üzülmüşse benziyordu. Gözlerinin altındaki şişliklere odaklandım. Bu haliyle bile o kadar yakışıklı ve güzel görünüyordu ki hayret ediyordum. Aynı halde ben olsaydım, nasıl görünürdüm acaba kim bilir? İki elimle yanaklarına dokundum. Parmak uçlarım alev alevdi.
Bunu yaparken kalbimin sesini duyacak diye ödüm koptu ama heyecanımın beni geri çekmesine izin vermedim. Cesaretli davranma sırası bendeydi.
"Artık derin uykular çekmeye hazırlansan iyi edersin." Heyecanımı ele vermemek için ellerimi geri çektim, çünkü titrediğimi anlayacak diye korktum. Etkilenmiş görünüyordu. Gözlerimi tekrar kitap gibi okumaya başladığı esnada,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf
Romance"Sen, acını yaşarken yanında susacak birini arıyorsun. Bense keşke konuşacak birileri olsa diyorum. Bir anda öyle bir girdin ki hayatıma... İlk karşılaşmamızda bile, aramızda gerçek bir şeylerin yaşanmayacağına adım gibi emindim. Bana âşık olduğunu...