Bölüm 40 - "Meyhanede itiraf"

126 10 0
                                    

40. Bölüm geldiii. 'Sonunda!' Dediğinizi duyar gibiyim. Okuyan herkese keyif vermesini umuyorum.

****

Evin önüne geldiğimde, kapıyı çalıp çalmamak arasında kaldım. Acaba Emre evde miydi? Bu saatte genelde evde oluyordu çalışmadığı günler. Acaba Deren evde miydi? Oda Burak'tan fırsat bulduğu anlarda evdeydi.

En sonunda dayanamayıp montumun cebindeki anahtara yöneldim.

Bir süre kapının önünde öylece bekleyip düşünüp durmuştum ama fayda etmediğini anladığımda harekete geçmek için cesaretimi topladım.

Başım çatlıyordu. Kuzey'le bir günde bu kadar yakınlaşmak, sonra aynı gün birbirimizden tamamen kopacak hale gelmek işte bu kadar kolaydı.

Artık hiçbir şeye şaşırmıyordum. Uyuşmuştum çünkü.

Kapıyı açıp olabildiğince sessiz kalarak eve girdim. Ayakkabılarımı dışarıda bırakarak, salona doğru eminsiz adımlarla ilerledim.

Emre; içerideydi.

Bizi gördüğündeki olayın tamamen dışında bir halde onu gördüğümde ürktüm. Emre, elinde bir sigarayla salonda oturuyordu.

Masada bir şişe kadeh

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masada bir şişe kadeh. Elinde o şişenin içindekinden bir bardak. Keyfine bazen sigara yaktığını biliyordum ama bu halde hiç görmemiştim onu daha önce. Ve nadir içerdi. Yine keyfine.

"Emre?" Geldiğimi duyunca elindeki bardağı hızla masaya bıraktı ve elinin tersiyle gözünü ovdu. Sigarasını önündeki küllüğe bastırarak söndürdü ve hışımla ayağa kalktı.

Gelişimle tekrar dünyaya dönmüştü. Gözlerindeki kızarıklıkları fark edince kalp atışlarım hızlanmaya başladı.

Bu hüzün; benim yüzümden olamazdı...

Öyle değil mi?

"Emre," devamı gelmiyordu. Ne diyecektim?

"Bende çıkıyordum," dedi. Boğazını temizledi ve önümden geçmeye çalıştı gidebilmek için. Önünde durarak gitmesini engelledim.

Elim koluna gitti. Yüzüme bakamıyordu.

Ağlamıştı.

"Emre bu ne hal?" En sonunda adam akıllı bir cümle kurabilmiştim ama kalbim boğazımda atıyor gibiydi. Korku bütün bedenimi esir almıştı.

"Bir şey yok." Koluna daha fazla tutundum. Konuşmama fırsat vermeden devam etti:

"Çekilirsen çıkacağım," sanki bir yabancıyla konuşur gibi konuşuyordu benimle. Neden? Nedenini düşündükçe kalbime yeni ağrılar ekleniyordu.

Araf Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin