İkimizde girişe doğru ilerledikçe, bende ailesiyle tanışacak olmanın heyecanını yaşıyordum. Hayatta olan bir annesi vardı, bir abisi ve onun nişanlısı... sıcak aile ortamlarına öyle hasrettim ki, Kuzey'in ailesini gerçekten merak ettim.
Nasıl bir ailede doğmuştu, nasıl bir ortamda yetişmişti birazdan hepsini öğrenecektim.
Kuzey tereddütle kapıyı birkaç kez tıklattı. Gergin olduğunu hissedebiliyordum. Bu eve her geldiğinde böyle mi oluyordu. Restoranda babası hakkında söyledikleri aklıma geldi.
Benim yüzümden öldü, Deniz...
Sesi, kulaklarımda yankılanırken, gerginliğin sebebi bu muydu diye düşündüm. Kendini suçladığı için miydi?
Birden kapı açıldı. Yeşil gözlü güzel bir kız kapıyı açar açmaz, Kuzey'e bakarak gülümsedi.
"Kuzey abi?" Kapının arkasından ellilerinde bir kadın koşuşturacak bize doğru geliyordu. Bu Kuzey'in annesi olmalıydı. Yaşına rağmen çok güzel bir kadındı. Hem annesi, hem Elif Kuzey'le ilgilenirken bir yandan da göz ucuyla bana bakıyorlardı.
"Oğlum.." diye atıldı annesi Kuzey'in boynuna.
"Anam." Kuzey, sanki suç işliyormuş gibi annesine tereddütle sokuldu.
"Yavrum, hoş geldin." Kadın oğlunu öpmeye başladı. Annesinin kokusunu içine çekerken gözlerinin dolduğunu gördüm. O sırada ikisine bakmakla o kadar meşkuldum ki, bana bakan Elif'i çok sonradan farkettim.
Bana sanki bu dünyadan değilmişim gibi bakıyordu. Kocaman bir gülümsemeyle hemde.
"Hoş geldiniz," dedi bana doğru atılırken. Bana öyle sıkı sarıldı ki, bende şaşkın ördek yavrusu gibi kalakaldım. Geri çekildiğinde beni baştan aşağı süzdü.
"Çok güzelsin," dedi. Bende şaşkınlıkla teşekkür ettim.
"Sende öyle, Elif?" İsmini söylerken onaylamasını bekledim.
"Evet, sen?" diye sordu. Yeşil gözleri bütün dikkatleri üzerine çekiyordu.
"Deniz." dedim gülümseyerek kendimi tanıtırken.
"Deniz..." Kuzey'in annesinin sesini duymamla ona döndüm. Kadında bana şaşkın şaşkın gülümseyerek bakıyordu. Varlığımdan o kadar mutlu görünüyorlar ki, gerçekten neye uğradığımı şaşırmıştım.
Baştan aşağı bana şöyle bir baktı.
"Mashallah." dedi beni beğendiğini çekinmeden dile getirirken. Kızardım. Hafifçe teşekkür eder gibi dizlerimi büktüm. Gözlerim kısa bir süreliğine Kuzey'e kaydı. Ailesinin verdiği tepkilere fazlasıyla dikkat ediyor gibiydi.
"Bana bir kere bile böyle bakmadın, Ayşe Sultan." Elif alınmış gibi yaparken, Kuzey'in annesi kolundan çimdikledi.
"Yalancı seni," müstakbel gelinini severken ikiside gülüştü. Çok tatlılardı. İnsanın içini ısıtacak kadar tatlılardı.
"Hadi evlatlarım, içeri geçin." dedi Ayşe Sultan bize doğru dönerken. Oğlunun koluna neşeyle girdi.
Elif'te benim koluma girdi.
İçeri girer girmez sıcak bir aile evi beni karşıladı, birde genç bir kadın ve adam ayakta bekliyordu bizi. Kim olduğunu bilmiyordum. Elif kolumdan ayrıldı.
"Ablam ve abim," diye açıkladı. Arkamızdan Kuzey ve annesi de konuşa konuşa geliyordu.
Kız, beni görünce bozulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf
Romans"Sen, acını yaşarken yanında susacak birini arıyorsun. Bense keşke konuşacak birileri olsa diyorum. Bir anda öyle bir girdin ki hayatıma... İlk karşılaşmamızda bile, aramızda gerçek bir şeylerin yaşanmayacağına adım gibi emindim. Bana âşık olduğunu...