Bu bölüm benim için çok özel. Çok uzun yayınlamayı vicdanım el vermedi. 2 part halinde gelecek 💔
Keyifle okuyun.Vural'ın silüeti yanımızda belirdi. Damatlığını giymiş, elinde bir şampanya bardağıyla yanımıza çıktı. Arkasından Burak, ve birkaç genç belirdi. Hepsi sevinç naraları ve sohbetleriyle koridoru doldurmaya başladılar.
Biriyle göz göze gelince bakışlarımı çektim.
"Görüşürüz damat." Vural'ın dikkati hala bizdeydi. Arkadaşları koridordan ilerleyip uzaklaşmaya başlamıştı ve geriye ben, Vural ve kardeşi birde Kuzey ve yabancılığıyla tüylerimi ürperten adam vardı. Burak, ürkütücü bakışlarla Kuzey'i izliyordu. Kuzey ise gözlerini üzerimden bir an olsun çekmiyordu. Elleri cebinde, beni izlemeye devam etmesi yutkunmaya sebep oldu. Ortalık fena halde garip bir hal almıştı.
Burak; Abisinin ortağını tanıyordu. Benimle sevgili olduğunu, ablamın evini terk ettiğimde Kuzey'in yanına gittiğimi ve o evden kahrolmuş bir şekilde çıktığıma bire bir şahit olmuştu. O güne geri döndüm. Kuzey'i yanımdan uzaklaştırmak için onu yere sermişti. Çığlıklarımı bastıramadığı için beni kucağına alıp arabaya bindirmişti. Evine götürmüştü. İki gün onda kalmıştım ve havaalanına kadar bana eşlik etmişti. Burak; bütün bunları biliyordu şimdi. O yüzdendi bu nefretle bakışlar.
Kuzey; hiç oralı değildi.
"Ortak?" Vural kafasında soru işaretleri olmasına rağmen gülümsedi. Bu gülümseyiş benim içimi burktu. Gerçekten de Vural'la ortaklardı. Bense beni kandırmak için böyle bir şey söylediğini sanmıştım.
Vural ve Kuzey çok samimi bir tokalaşmayla birbirlerine selam verdi.
Midemi bulandırıyordu.
"Hoşgeldin." Vural bunu der demez Kuzey'in arkasındaki yabancı adama dikti gözlerini. Bense o esnada Burak'a bakmaya devam ettim ve o Kuzey'den hala o tehditkar ve nefret dolu bakışlarını kaldırmamıştı.
"Sizde hoşgeldiniz Çetin bey. Sizi de görmek güzel." Adının Çetin olduğunu öğrendiğim adam, Vural'ın uzattığı eli şıktı ve pekte inandırıcı durmasa da gülümsemeye çalıştı.
"Şimdiden mutluluklar." Adam başını tebrik eder gibi eğdi ve bu eğişe Vural'da karşılık verdi.
Burada durmam anlamsız bir hal alıyor gibiydi. Kuzey'i görmenin verdiği şaşkınlıkla nereye gideceğimi şaşırmış durumdayken, aslında şu an için çokta mantıksız bir şekilde olduğum yere kitlenmiş vaziyetteydim. Neyseki beni bu ızdıraptan kurtarabilecek biri çıktı.
Burak
"Size iyi günler," Burak yanıma geldi ve kolunu tutunmam için uzattı. Olabildiğinde Kuzey'le göz göze gelmemeye çalıştım bu andan itibaren. Burak yüzüne yapmacık bir surat ifadesi takındı. Uzattığı koluna tutundum. Aynı yapmacık ifadeyi ses tonuna da yansıtarak, hareketlendi:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Araf
Romance"Sen, acını yaşarken yanında susacak birini arıyorsun. Bense keşke konuşacak birileri olsa diyorum. Bir anda öyle bir girdin ki hayatıma... İlk karşılaşmamızda bile, aramızda gerçek bir şeylerin yaşanmayacağına adım gibi emindim. Bana âşık olduğunu...