5

268 23 4
                                    

+90...: "Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın diyorlar , olgunlaşa olgunlaşa çürüdün. Bilmiyorlar."

+90:..: Gerçek şu ki ; 30 Ekim 2011. Bugün siz değil biz tanıştık.

💣

"Ben kaybettiğimi özlerim, vazgeçtiğimi değil. Çok özledim."

Bu Can mıydı?

Nefes alışlarım hızlanırken, yerimde duramıyordum.

Kağanın dikkatini çekmiş olmalıydım ki bana döndü.

"Güzelim,"

dedi kaşlarını kaldırarak

"Ne oldu?"

Iyi olduğumu belirtmek için gülümsedim.

"Yok birşey, sıkıldım biraz balkona çıkayım ben"

Kafasını sallayıp tekrar konuştuğu kişilerin tarafına döndü.

Bacaklarım titreye titreye çıktım balkona.

Haklıydı.

Bugün onunla biz tanışmıştık.

Kağanı önceden tanıyordum.

Kağan sadece o gün birbirimizin farkına vardık diye böyle kutlamalar yapıyordu.

Bugün Canla benim günümdü, öyle olmak zorundaydı.

Derin bir nefes alıp telefona baktım.

Ellerim titreye titreye numaranın üzerine tıkladım.

Arama ekranı geldigin de kalbim ağzımda atıyordu.

Engel olamıyordum.

Telefonu ellerim titreyerek kulağıma götürdüm.

Buldum onu işte.

Buldum degil mi? Telefondan ses gelmeyince ekrana doğru baktım.

Arıyor..

peki neden çalmıyor?

Bir kaç saniye sonra telesekreterin sesi duyuldu.

'Bu numara kullanılmamaktadır.'

Içimdeki umut yine yerle bir olurken gözlerim hırsla kısıldı.

Telefon kulağımda fısıldadım.

"Neden?"

"Neden Can Neden?"

Sonra omuzlarım indi.

Herşeye karşı hevesimi yitirmiştim.

Telefonu tutan elim yavaşça aşağı düştü.

"Hayatında biri olduğu için olabilir mi?"

Buz gibi bir sesle Fatih arkamdan konuşunca bir an yerimde titredim.

Kafamı salladım.

"Hayır " dedim kırık bir sesle.

"Peki bunu bana neden yapıyor?"

Dokunsalar ağlayacaktım.

"Bilmiyorum" dedi kuru bir sesle.

"Bir gün onu bulursan sorarsın."

Fatihin yüzüne döndüm.

Bileğime bakıp çenesini kaşıdı.

"Onu sana Kağan mı vermişti?"

Gülümseyip bilekligime baktım.

Sakla demişti.

Taktığı yerde duruyor hala.

FARKLI ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin