"Bu okulun tek sevdiğim yanı kahveleri!" Gözlerimi yağmur damlarının bulaşmış olduğu pencereden çekip önüme konulan bardağa çevirdim.
Sonra o bardağı bırakan kişinin yüzüne,
Berfu.
Son zamanlarda hatta uzun zamandır bana iyi gelen nadir kişilerdendi kendisi.
Yakın arkadaşım, gülümsedim.
Yakın arkadaş neydi?
Geçmişi unutmam zor olacaktı. Berfu karşımda ki sandalyeyi çekip oturdu.
Yüzüme inceler bir şekilde baktı.
Can sınıftaydı biz ise okulun kantininde.
Son bir senedir hayatımızı normallestirmeye çalışıyorduk.
Yeni bir okul yeni yaşam şekli.
Şizofren damgası yedikten sonra bu durumu düzeltmek hiç te kolay olmamıştı.
Kağanın ölümü..
Gözlerim kahvenin dumanına takıldı. Istediğim hayatı yaşıyordum.
Yaşıyordum değil mi?
Berfu elini uzatıp gözlerimin önünde bir iki kere şıklattı.
"Ne düşünüyorsun?" Dedi baktığım yere bakarak, normalde bu kadar detaylı sorular sormazdı.
Ama son zamanlarda onunla çok yakınlaşmıştık.
Iyi bir dinleyiciydi.
İhtiyacım olan birşeydi. Dinlenilebilmek.
Kafamı iki yana salladım.
"Hiç bilmiyorum" Berfu kafasını hafifçe salladı, üzerime gelmedi.
"Nil," dedi sonra Berfu, kendini konuşturmayı başararak, yağmurun sert damlaları pencereye çarpıyor, tok bir ses çıkarıyordu.
Bu sesi seviyordum.
Gözlerimi kaldırıp Berfu'nun güzel yüzüne baktım, gerçekten güzel bir kızdı. Kumral, ela gözleri vardı. Oldukça zayıftı.
"Benden önce," dedi işaret parmağını ve gözlerini kahve bardağında gezdirirken, cümlesini anlamaya çalışarak gözlerimi kıstım devam etmesini bekliyordum.
"Hiç böyle yakın arkadaşın oldu mu?"
Kaşlarım iyice çatılırken daha iyi anlamak için kafamı hafifçe yan çevirdim.
"Yani geçmişini sorgulamıyorum tabii ki" yüzüm ciddiydi, geçmişi hatırlamıştım, -sanki aklımdan çıkıyormuş gibi-
Dudaklarımı aralayıp yüzümü cevap vermek istemiyormuş gibi bir hale soktum.
Tam açıklama yapacağım sırada,
"Geçmiş hakkında konuşmayı tercih etmiyoruz" yan tarafimdan sandalye çekilmesiyle kafamı oynatmadan gözlerimi çevirdim.
Veli.
Oturdu.
Verdiği cevap ile Berfu susmustu, çünkü bir cevap alamayacağı açıktı. Kahve bardagını eline aldı ağzına götürüp içmeye başladı.
Veli ise elinde ki telefona bakıyordu. Bizimle ilgilenmiyormuş gibi ama kulağının bizde olduğuna emindim.
"Can nerede?" dedim düz bir ses ile.
Kafasını telefondan kaldırıp yüzüme baktı, bende yüzüme komple ona çevirdim.
"Sınıfta olmalı" dedi kafası dalgın gibi,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI ACI
Teen Fiction"Ben normal değildim, acım normal değildi" ~"İnsanların inandıkları genelde doğru olan değil de doğru olmasını istedikleridir. Bunu belki size ilk söyleyen ben değilim ama hayatım içerisinde bunu anlayan ve anlatabilen ilk benim. Bunu anlamanın bir...