"O ölmedi."
Yağmurun sert vuruşu yüzümden kağıda akıyordu.
Anladığım gerçeklikle nefessiz kaldığımı hissetmiştim o an.
Gözlerim mezar taşından çekildi. Berfuya döndüm, elimde ki kağıda kafasını biraz daha uzatıp başka bir ayrıntı aradı Berfu, sonra elimden kağıdı aldı.
Mezarlık sırasının son noktasında ağaçların arasında bir gölge hissettim, sonra bir kaç çıtırtı sesi sertçe yutkundum.
Korkmuyordum, stres olmuştum.
Hızla yan tarafımı döndüğümde omzum Berfuya çarptı, çarpmamın etkisiyle elinde ki kağıdı yere düşürdü.
Suya düşen sarı renk kağıdın siyah mürekkebi hızla dağılırken gözlerim oradan çekildi.
"Buradan gidelim" dedim hızlıca
"Hemen" kolundan tutup onunla beraber arkamızı döndük.
Koşar adım mezarlığın kapısına ulaştık.
Yağan şiddetli yağmurun etkisiyle hem ıslanmış hem de yorulmuştuk.
Elimle karşı kaldırımı işaret ettim,
"Oraya gidelim dinleniriz" zaten otobüs bekleyecektik. Şu durumda umarım erken gelirdi.
Tekrar Berfunun kolundan tuttum hızlıca yola atıldık.
Yola adım attığımız sırada hızla gelen bir arabanın sert fren sesiyle gözlerim o yöne döndü.
Bize bayağı uzaktı, o gelene kadar biz çoktan karşıya geçerdik. Yolun ortasında gözlerim o arabada kalmıştı.
Araba siyahtı, camları da siyahtı, içerisi gözükmüyordu. Ne kadar süre oraya baktığımı bilmeden Berfu beni çekip yoldan çıkmamı sağladı.
"Otobüs geliyor!"
Gözlerimi arabadan çektim.
Hızla gelip duran otobüsün kapısı büyük bir gürültüyle açıldı.
Arabanın keskin motor sesi sokakta yankılandı.
Yolda ki suları sıçratarak hızlıca uzaklaştı.
Kaşlarımı kaldırıp otobüse yöneldim.
Hızlıca kartımızı okutup otobüste arka tarafa ilerledik,
"Yani şimdi o?" Kafamı iki yana salladım.
"Şimdi sırası değil" Berfu kafasını sallayıp sustu.
Kısa bir otobüs yolculuğu sonrası eve gelip, gelir gelmez de kendimizi banyoya atmıştık.
Tüm günün yorgunluğundan kurtulduktan sonra, Berfu ile beraber salonda sessiz bir şekilde oturuyorduk.
Koltukta dizlerimi kaldırıp kollarımı etrafında doladım.
Sabit bir noktaya bakıyordum, bakıyorduk.
"Ne hissediyorsun?" Dedi sonunda Berfu konuşmayı başararak
"Ne hissetmeliyim?" dedim gözlerimi boşluktan cekmeyerek.
"Yaşadığını öğrenmen sana ne hissettirdi?"
Berfunun sorusu ile gözlerim ona döndü.
Ne hissediyordum?
Bunun cevabını bilmiyordum.
"Onu özlediğini düşünüyor musun?" Istemsizce güldüm.
"Özlemek mi?" Kafamı iki yana salladım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARKLI ACI
Fiksi Remaja"Ben normal değildim, acım normal değildi" ~"İnsanların inandıkları genelde doğru olan değil de doğru olmasını istedikleridir. Bunu belki size ilk söyleyen ben değilim ama hayatım içerisinde bunu anlayan ve anlatabilen ilk benim. Bunu anlamanın bir...