28

144 9 2
                                    

Elimi Kağanın eline uzattım.

Beklemeden elini uzattı,

Sıkıca sardı elimi

Çektim kalabalığın arasından.

Sorgulamadı.

Arkamdan geldi.

Sınıftan çıktık.

Koridorda durduk.

"Nil" dedi Kağan arkamdan.

"Sen be-" elini bırakıp yüzüne döndüm.

"Sus!"dedim keskin bir ses tonuyla.

Eli tekrar elime uzandı.

Elime uzandığı anda elimi alnıma çektim.

Alnımı kaşıyormus gibi yapıp,

"Kantine inelim hadi" dedim çabucak.

Merdivenlere bir adım attığım da arkamı döndüm.

Kağan hala olduğu yerde duruyordu.

"Hadisene" elimle merdiveni göstererek.

Birşey söylemedi.

Arkamdan geldi.

Kantine indik.

Masalardan birini gösterdim Kağana,

"Otur sen" dedim.

Kantinin büfesine yöneldim.

Büfede ki adam beni görünce gülümsedi.

"Oo, Nil" Eline karton bardak alacağı sırada,

"Kahve almayacağım."

Adam dönüp bana sorgular bir şekilde baktı.

"Buzunuz var mı?"

Adam kafasını sallayıp arka tarafında ki sürgülü dondurma dolabının kapağını açtı.

Eline iki kat poşet alıp buzu içine koydu.

Bana uzattı.

Gülümseyip, aldım.

Arkamı dönüp Kağanı yanına ulaştım.

Karşısında ki sandalyeyi çekip oturdum.

Elimde ki buzu Kağana uzattım.

Elime baktı. Sonra bana, almadı.

"Yaklaş" dedim. Sesini çıkarmadı.

Yanağını yaklaştırdı.

Buzu hafifçe bastırdım.

Yüzü hafif kırıştı.

Toparladı kendini.

Elini elimin üzerine koydu.

Hiçbirşey hissetmiyordum.

Kömür karası gözleri yüzümün her zerresini inceliyordu.

"Ne oldu?" Dedim arkadaşça yaklaşarak.

Elinin altında ki elimi daha da sıkı tuttu.

"Bir anda saldırdı,anlamadım."

Kafamı salladım, Bir şey demedim.

Gözleri hala yüzümdeydi.

Kantine Şifa ve Caner girdi.

Gözlerim onlara döndü.

Ikisi de hızla bize doğru geldi. Şifa yanımda ki sandalyeyi çekti oturdu.

FARKLI ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin