Evet yeni bölümümüze başlamadan alttaki yıldıza bir bassak mı çitlembiklerim?
Bölüm şarkısı:Aydilge, Aşk paylaşılmaz.
Aşk paylaşılmaz, anlatsan anlaşılmaz. Yine yandım yok olmaz, buzlara sarsan da soğumaz..
Yine yandım tutulmaz, ay bile böyle tutulmaz.
Yine yandım sorulmaz, ah niye ben diye sorulmaz..Sana doğmuyor ya güneşim ah neyleyim. Ben bittim..
Doğmuyor ya güneşim, sen gittin..Kalamadın öyle ah benle,
kalamadın öyle dert bende,
yaralarım öyle çok yerde,
Yapılır mı böyle sen söyle...İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acısından daha fazladır...
Genç adam babasıyla konuşmak için geldiğinde Serap hanım, komşusuna gitmişti. Evde sadece baba oğul vardı. Numan bey, Gökalp'e herşeyi anlatmaya karar vermişti çünkü Zeynep'in söyleyeceğini biliyordu. Yaptığı bencillikti ama kendisini aklamak için oğluna herşeyi anlatacaktı. Ondan duymasının daha iyi olacağını düşünmüştü kendi kendine. Şimdi karşı karşıya oturmuşlar, öylece duruyorlardı. Aralarındaki sessizlikten sıkılan ve babasının neler söyleyeceğini merakla bekleyen Gökalp dayanamadı.
"Ne konuşmak istiyorsun baba?"
Derin bir nefes aldı yaşlı adam. Ellerini gergince birbirine sürttü.
"Şimdi anlatacaklarımın senin iyiliğini düşündüğüm için olduğunu sakın unutma oğlum. Ben ne yaptıysam senin içindi."
Genç adam gözlerini devirdi. Babasına göre herşey onun içindi güya ama mesleğine bile kendisi karar vermemişken babasının söyledikleri kelimelere alayla güldü.
"Sana göre zaten hep beni düşündün ama bir kez bile kendi kararlarımı vermeme izin vermedin. Beni düşünmen gözlerimi yaşarttı." dedi alayla. Babasına öfkeliydi fakat hastalığı yüzünden kendi öfkesini yutmuştu. Şimdi konu açılınca ağzından çıkanlara dikkat etmedi ister istemez. Söylediklerinden pişman mıydı? Hayır! Zaten hep söylemek istiyordu. Ama aynı zamanda onu üzmemek için susuyordu da. Bu yüzden çok üzülmemiş miydi zaten?
"Saygısızlık etme Gökalp! Bunca yıl ne istedin de olmadı?"
"Sorun da bu zaten baba! Benim birşey istememe izin bile vermedin ki. Herşeyi kendin düşünüp beni ona göre yönlendirdin. Bir kere olsun gelip sordun mu bunu istiyor musun diye? Hayır! Sormadın.. Çünkü sen her konuda olduğu gibi sadece kendi isteklerine göre hareket ettin. Güya benim içindi yaptıkların ama bak ne haldeyim! Okuduğum okuldan tut, yapacağım mesleğe, çalışacağım yere, evleneceğim kadına kadar hepsini sen seçtin! Ben değil! "
Öfkeli solukları arasında söyledikleri kelimeler yaşlı adamın kaşlarını çatmasına sebep oldu. Gökalp'in çıkışmasını beklemiyordu. Bunca zaman ağzını açıp tek kelime etmemişti ama şimdi oğlunun söylediği her söz öfkelenmesine sebep oldu.
"Yanlış düşünüyorsun. Ne yaptıysam senin içindi. Bunu baba olunca anlayacaksın Gökalp."
"Ben baba olursam senin gibi olmayacağım kesin. Neyse.. Sen neden çağırdın beni?
Gökalp konuyu değiştirdi. Çünkü böyle devam ederse söylemediği hiçbir şey kalmayacak ve babasının hastalığını tetiklemesine sebep olacak diye sustu. Her zaman olduğu gibi..
Numan bey geriye yaslandı. Oğlunun iyiliği için o kadar şey yapmasına rağmen Gökalp'in söyledikleri öfkesine öfke kattı. Bunu belli etmemek için çabalasa da kaşları çatılmıştı. Yüzündeki öfke ise bariz belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMÜTENAHİ (FİNAL)
General FictionEvlilik için zorlanan iki genç.. Babasının zoruyla sevmediği bir kızla evlenmek için tamam demişti Gökalp. Ama unuttuğu bir şey vardı. Zeynep.. Genç kız liseyi yeni bitirmiş, üniversite sınavına girmek için heyecanlıyken evlilik konusu açılmıştı...