16.Bölüm

10.3K 456 303
                                    


Vuhuuu ben geldim.

Öncelikle bölümü kardeşim ve civcivim olan lov_e_y miniğime ithaf ediyorum. Bugün onun doğum günü..

❤️22-12-2020❤️

Civcivim iyi ki doğdun, iyi ki varsın. Benim kız kardeşimmm. Uzakta olsak da her daim kalbimdesin. Sen benim biriciğimsin. Yeni yaşında sana güzel ve mutlu bir hayat dilerim çiçeğimmm. Seni çoook seviyorummmm...

___________


Sessizlik ikisi arasında hüküm sürerken Gökalp, kızın kokusunu bu kadar yakından soluyunca kalan iradesine sahip çıkmaya çalışıyordu. Ne kadar başarılı olduğu muammaydı. Zeynep ise nefesi ciğerlerinde takılı kalmış, hıçkıramamıştı bile. Genç adamın kendisine bu kadar yakın olması dengesini şaşırtmıştı.

"Nefes al."

İşte bu kelimelerden sonra nefes alamadığını anlamış ve ciğerlerine isyan etmeyi bırakmıştı. Gökalp'in söylediği kelimeleri anlamlandıramayan beynine küfürlerini sıralarken zihni sadece bir kelimede odaklı gibi tekrar ediyordu.

Güzelim demişti! Zeynep 'ben onun güzeliyim' diye içindeki umut kırıntılarına tutunmuştu. Gökalp buraya gelmeden ve kendisiyle konuşmadan önce onu öptüğü için kızacağını, hesap soracağını düşünmüştü. Ama öyle olmamıştı. En azından şimdilik diye düşündü.

Zeynep içine çektiği derin nefeslerin ardından genç adama bakarken gözlerini onun gözlerine odaklamış ve aldığı her nefeste onun kokusunu içine çekiyordu.

Gökalp ondan bir adım uzaklaştı yoksa iradesini kaybedebilirdi. Zeynep'in belinden ellerini çekti. Bir adım daha geri gitti. İkisi de ayaktayken ve kalpleri birbirine atarken genç adam hissettiği şeylerin altında ezildi. Zeynep'ten hoşlanıyordu. Hatta daha fazlası diye de düşündü. Bu kız bütün dengesini sarsmış ve bir şeyleri farketmesini sağlamıştı.

"Beni neden öptün?"

Zeynep onun bu soruyu soracağını düşünmüştü ama Gökalp'in ona böyle yaklaşmasıyla sormaktan vazgeçtiğini de düşünmüştü. Derin bir nefes aldı.

"Oturalım mı?" dedi usulca.

Daha yeni Gökalp'e lan deyip bağırırken şimdi sesi içine kaçmış gibi sakin ve sessizce konuşmuştu. Başını sallayıp salona geçen adamın arkasından bir süre bakarken mutfağa geçip iki kahve yaptı. Elindeki kahveleri salona götürüp Gökalp'in oturduğu ikili koltuğun çaprazında kalan tekli koltuğa yerleşti. Fincanları orta sehpaya bıraktı.

Kendisini dikkatle izleyen adamın karşısında titrememek için üstün çaba sarf ederken gözlerini onun gözlerine çevirdi.

"Ben..."

Konuşması burada kesildi, sebebiyse ne diyeceğini bilememesindendi. Hatırlamıyorum bahanesi de elinden uçup gitmişti. Elini fincanına uzatıp sıcak kahvesinden bir yudum aldı. Çaprazında oturan adamın bakışlarına karşılık fincanı göstererek konuştu.

"İçsene."

Tek kaşını kaldıran Gökalp onun bu tavrına sorgularcasına bakarken Zeynep o an aklına gelen bahaneyle kalkıp oynamak istedi ama kendisini frenleyip hafifçe tebessüm etmekle yetindi. Bu sefer tekrar konuşurken aklındaki düşüncelerin rahatlığı ile konuştu.

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin