Selamlar canlarım.
Bölüm şarkısı= Cem Adrian ( Kül )Oy verelim mi başlamadan? 😉
İçimde birşey kanıyor
Keskin bir vedanın yarası sızlıyor
Yüzümde birşey soluyor
Aynı değil, umudun rengi kayboluyor..Beş yıldır körü körüne sevdiğiniz, bağlandığınız birinin size karşılık vermesi ne denli güzel bir şeydir bilemeyiz belki ama güven olmadan hiçbir şeyin değerinin olmadığını biliyoruz..
Aşk mı?
Güven mi?
Bilinmeyen bir yolda ilerlerken aslında hiç olmadığınız kişiye dönüşebilirsiniz. Zeynep'te hayatının en büyük hatasını Gökalp'e yapmıştı. Hiç olmadığı birine dönüşmüş, sevdiği adama yalan söylemişti. Bunun altında eziliyordu.
İzledikleri korku filmi biterken genç kızın aklındakiler derin bir kuytuya dönüşmüştü. Yaslandığı bedenin hareketlenmesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Oturduğu yerden doğrulup Gökalp'e baktı. Kaşları çatık, sorgularcasına baktığını görünce bakışlarını biten filmin yazılarına çevirdi.
"Bir sorun mu var Zeynep?"
"Hayır...Hayır bir sorun yok." Elleriyle ensesine yapışan saçlarını toplarken ayaklandı. Masadaki bardakları alıp mutfağa ilerledi. Gökalp'in kendisini izlediğinin farkındaydı ama görmezlikten geldi. Arkasından gelen adım sesleriyle onun peşinden geldiğini anladı. Mutfağa girer girmez bardakları makineye atıp ellerini yıkadı.
"Gergin gibisin?" Genç adamın sorarcasına söylediği sözlerle Zeynep ona döndü.
"Hayır, değilim." Bunu söylerken bile sesi titremiş, kendini ele vermişti.
Gökalp başını salladı. Aklına gelen ihtimal yüzünden onun gergin olduğunu düşündü.
"Uyuyalım mı?" diye sordu.
"T-tamam." Genç kız heyecandan dolayı kekelese de farkedilmediğini düşündü. Gökalp ise onun aynı yatakta yatacak olmalarından dolayı gergin olduğunu düşünüyordu.
"Zeynep, sorun beraber yatacak olmamızsa eğer bir süre ayrı yatabiliriz. Gerginliğinin sebebi buysa sıkıntı etmemelisin güzelim."
Başını salladı hızla Zeynep. Yanlış anlaşılmak istemiyordu.
"Hayır, beraber yatmamızda bir sorun yok. Ben sadece biraz halsizim." diye konuştu.
Genç adam bir şey söylemedi. Salonun ve mutfağın ışığını kapattıktan sonra odaya çıktıklarında ikisinde de tuhaf bir heyecan vardı. Bilinçli olarak ilk kez beraber uyuyacaklardı. Dün gece Gökalp, Zeynep uyurken ve sarhoşken yanına yatmıştı fakat onu rahatsız etmemek için mesafe koyarak uyumuştu.
Genç kız üstündeki pijamasına baktığında bugün Gökalp'in karşısında bununla olduğunu daha yeni hatırlamış gibi irkildi. Daha sonra toparlanıp yatağa geçtiğinde hemen yanına da kocası yerleşti. Yüzündeki derin tebessümle adama bakarken aklındaki herşey bir bir silindi.
Yatağa girip dümdüz tavana bakıyorlardı şimdi. İkisi de birbirlerinden uzak duruyordu. Nasıl davranacaklarını bilmiyorlardı. Gökalp bu belirsizlikten sıkılıp Zeynep'e doğru yaklaştı. Genç kızın nefesini tuttuğunu görünce dudaklarında çapkın bir gülümseme oluştu. Elini uzatıp işaret parmağını kızın küçük burnuna dokundurdu.
"Nefes al Karıcığım. Sadece sarılıp yatacağız." sesindeki imalı tonla Zeynep nefesini bırakıp ona baktı. Bir an ne diyeceğini unuttu. Gökalp'in dudaklarından çıkan 'Karıcığım' kelimesi bütün devrelerini yakmıştı. Aklını toparlayabildiğinde Gökalp'in imasıyla kaşlarını çattı. Ağzının içinde homurdandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMÜTENAHİ (FİNAL)
Narrativa generaleEvlilik için zorlanan iki genç.. Babasının zoruyla sevmediği bir kızla evlenmek için tamam demişti Gökalp. Ama unuttuğu bir şey vardı. Zeynep.. Genç kız liseyi yeni bitirmiş, üniversite sınavına girmek için heyecanlıyken evlilik konusu açılmıştı...