9.Bölüm

9.8K 501 120
                                    


Selamlar

Ben geldim.

Hadi başlayalım.

Seven insan kıskanır.
Ben seni kendimden de kıskandım..

Apartmandan dışarı çıktığımızda Büşra beni kendi arabasına yöneltti. Peşinden ilerlerken bu dil kursunu çok merak ediyordum. Büşra'yla arabaya binip yola çıkarken hala söyleniyordu.

"Aptal mısın kızım? Sana kursa kaydol dedim, hemen git kaydol demedim. Resmen tatlıyı yarım bırakıp kursa gidiyoruz. Bari tatlıyı bitirseydik."

Gözlerimi devirdim.

"Ne çok konuştun be Büşra. Alt tarafı bir tatlı! Eve gidince yaparsın devamını. Hem Gökalp orada o kadar kıza ders verirken tatlı umrumda değil. Bir de biz yaptıralım bakalım şu kursa kaydımızı."

Kahkaha atarak kırmızı ışıkta durdu. Bana dönüp,

"Seni böyle kıskanç bilmezdim. Meğerse içinde bir cadı yatıyormuş. Kıskanç bir cadı!" dedi.

Kafamı dışarı çevirip kırmızı ışığın, sarı daha sonra da yeşile dönmesini izledim. Büşra arabayı hareket ettirince hafiften çiseleyen yağmur içimi üşüttü.

Elimi uzatıp klimanın ısısını yükseltirken bir yandan da Büşra'ya cevap yetiştiriyordum.

"Seven kıskanır kızım. Sen şimdi Ömer'in iş yerinde fıstık gibi sekreterler varmış desem ne yaparsın? Bir düşünsene!"

Büşra sözlerimle kafasını aniden bana çevirdi. Yola bakmasını işaret edip onun çıldırmasını zevkle izledim.

"Kahretsin Zeynep! Var mıdır ki öyle güzel asistanlar falan. Böyle her gün işe gelirken manken gibi giyinip bir ton makyaj yapıp kocamı etkilemek için uğraşan. Allah'ım sen koru yarabbim! Neyseki Ömer'im bakmaz ona güvenim tam."

Ömer bir avukatlık bürosunda çalışıyordu ve çok başarılı bir avukattı. Büşra'yla da lisede tanışmışlardı. Ömer bizden iki sınıf üstteyken Büşra ile okula kaydolmuş ve iki yıl boyunca onların aşkına yakından tanık olmuştum. Daha sonra Ömer üniversiteyi kazanınca İstanbul'a gidip okumuştu ama Büşra'dan asla vazgeçmemişti.
Boş bulduğu her an Bursa'ya gelip Büşra'yla görüşüyordu. Üniversite bitince hemen buraya dönmüş ve çalışmaya başlamıştı.

O sırada da Büşra gastronomi bölümünü bitirmiş ve mezun olur olmaz da evlenmek için ailelerle konuşulmuştu. Ömer az dayak yememişti Murat abiden. Hele bir de uzun zamandır ilişkileri olduğunu duyunca çıldırmış ve daha da saldırganlaşmıştı. Ömer ise istersen öldür yine de vazgeçmem diye resti çekince Murat abi sonunda pes etmişti. Şimdi ise evlilerdi.

Tabi ki de bu Büşra'nın aklını karıştırmayacağım anlamına gelmezdi.

"Yani Ömer bakmaz da kızlar yer bitirir kocanı, malum yakışıklı adam. Bence sen bir görün oralarda. Arada bir git. Göz dağı ver. Bu adam benim kocam gibisinden."

Büşra sinirle direksiyonu sıkınca gülmemek için yanaklarımın içini ısırdım. Benle uğraşırsan böyle olur Civcivim. Yüzümdeki sırıtmayı saklamak için kafamı tekrar cama çevirdim. Kursun önüne geldiğimizde emniyet kemerimi çıkarıp arabadan indim.

Büşra hemen yanımda sinirle nefes alıp veriyordu. Arkadaşımın sinirli olmasının benim hoşuma gitmesi normal mi?

Hava hafiften kararmaya başladığı için kurstan sonra eve geçerim diye düşünürken Büşra aceleyle kursun cam kapısını itince ona baktım. Deli gibi görünüyordu. Kalbim heyecanla çarparken Gökalp'i düşünmemeye çalıştıkça az sonra onu göreceğim için boğazım düğümleniyordu.

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin