30. Bölüm

9.9K 378 205
                                    

Keyifli okumalar dilerim. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
Oy vermeden başlamasak mı?


Gelmedi elimden
Dökülemedi inan dilimden
Susuyorsam bir bildiğimden
Sevdiğimden, gördüğümden...

1 hafta sonra..

Hüzün, kalp kırıklığı, acı.. Hepsi bir olmuş üzerine geliyordu sanki. Hayat tam da ikisinin üzerine yıkılmış altında ezilenler ise onlardı. Durum her ikisi için de aynıydı. Şu bir haftada birbirlerinden uzak ama düşüncelerde hep yakınlardı.

Çektikleri acı aynı dozdaydı. Gündüz kimseye bir şey belli etmemek için ifadesizce duruyorlar, gece yataklarına geçtiklerinde ise daha fazla dayanamayıp akıtıyorlardı gözyaşlarını. Ne doğru dürüst yemek yiyor ne de uyuyorlardı.

Zeynep ailesinin yanına yerleşmişti. Gökalp ise evdeydi. Zeynep ile kendisinin evinde. Baktığı her yerde onu görüyordu. Özlemi zaten yakarken bir de onu arayan gözleri her daim etrafta dolaşıyordu. Annesi bir şey anlamasın diye belli etmiyordu ama bıraksalar hüngür hüngür ağlayacaktı genç adam. Çok özlemişti. Şu bir hafta sanki bir yıl gibi geçmiş, ömründen ömür gitmiş gibi hissediyordu.

Kursu açmıştı tekrar. Akşama kadar vaktini orada geçiriyordu. Evde olduğu gibi kursta da Zeynep'i arıyordu gözleri. Oturduğu sırasına dalgınca bakıyordu ara sıra. Ders anlatırken bile aklı hep Zeynep'teydi.

Akşam eve geldiğindeyse annesinin kendisine attığı sorgu dolu bakışlarını görmezden geliyordu. Ta ki Serap hanım, onu yemeğe çağırana kadar.
Mecburen sofraya oturuyor, annesinin bakışları altında zar zor iki lokma yiyordu. Onu da yemezdi ama Serap hanım, Gökalp'e bir kaç kez uyarı da bulunduğu için zorla ağzına bir kaç lokma atıyordu. Canı hiçbir şey istemiyordu.

Yemekten sonraysa odaya çıkıyor, bir daha inmiyordu aşağıya. Saatlerce oturuyordu odadaki berjerde. Zeynep gittikten iki gün sonra kokusu da kaybolunca karanfil çiçeği almıştı. Hemen önündeki pencere kenarına yerleştirdiği saksıdaki renk renk karanfillere baktı. Her gün mutlaka suluyor ve mis gibi kokusunu içine çekiyordu. Tıpkı kafasını karısının boynuna yerleştirdiğinde aldığı o müthiş koku gibiydi. Yine pencere kenarındaydı işte. Bir saat öncesinde yemekten kalkıp çıkmıştı odaya. Bir elinde sigarası, diğer elinde Zeynep'le çekildikleri fotoğraflar..

Bu fotoğrafları ne zaman çekildiklerini bile hatırlamıyordu ama iyi ki çekilmişlerdi. Yüzünde buruk tebessümle her bir zerresine baktı Zeynep'in.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin