2.Bölüm

13.7K 636 32
                                    

Zeynep o sabah uykudan uyandığında yataktan kalkmadan elini komidinin çekmecesine götürüp açtı. İçinden çerçeveli fotoğrafı çıkardı. Elinde sadece bu fotoğraf vardı ve o bununla yetiniyordu.Özlemişti çok özlemişti.
Kimseye de anlatamamıştı. Onu beklemişti bunca zaman. Ne zaman geleceği hakkında bir bilgisi yoktu ama biliyordu geleceğini.
Bu beş yıl onun için zordu. Üniversiteyi bitirmiş ve sınıf öğretmeni olmuştu. Herşey istediği gibiydi ama o yoktu.

Gün geçtikçe içinde büyüyen aşkını kimseye anlatmamıştı. Sabretmiş ve beklemişti. Hâlâ da bekliyordu.
Pişman mıydı Gökalp'i reddettiğine..
Evet belki biraz pişman olabilirdi ama eğer gitmeseydi ve onunla evlenseydi belki de ondan nefret edecekti. Çünkü gerçekten o zamanlar okumayı çok istiyordu ve istediği olmuştu.
Düşünmüştü. Çok düşünmüştü hem de. Bazen onunla evlenseydim nasıl olurdu acaba diye hayallere dalardı. Belki öğretmenlik hayalinden vazgeçerdi ama onunla olurdu. Sonra ise ya o zaman beni hayalimden ettiği için ondan nefret etseydim diye düşünüp bundan vazgeçerdi. Kaderinde olan kişinin o olduğunu düşünüyordu. Er ya da geç Gökalp gelecekti ve Zeynep ona nasıl aşık olduğunu, nasıl beklediğini ve ne kadar özlediğini anlatacaktı. Sadece bekliyordu. Elbet bir gün gelecekti. Onu istememişti evet ama sonra o gidince aklını da kalbini de götürmüştü. Çünkü Zeynep hayallerini hep Gökalp ile ilgili  kurmuştu. Öğretmenliği o zamanlar çok istediği için elinden geleni yapmıştı ama Gökalp'in varlığını da benliğine kazımıştı.

Şimdi ise istediği gibi öğretmen olmuştu. Daha ilk senesiydi ve atama beklemişti ama sonra bir özel okulda sözleşmeli olarak çalışmaya başlamıştı. Tamam tecrübesiz olabilirdi ama ona yardımcı olan Sinem Hoca vardı. O da öğretmendi ve kendisine takıldığı durumlarda yanında oluyordu.
Yataktan kalktı. Fotoğrafa bir kez daha bakıp çekmeceye koydu. Odadan çıkıp banyoya girdi. Elini yüzünü yıkadı.
Mutfağa girdiğinde annesinin mis gibi böreğinin kokusunu aldı. İştahla masaya oturup başlayacakken annesi kaşıkla eline vurdu. Zeynep annesine bakıp, "Ne oluyor anne? Açım ve ben açken sen beni durduruyorsun. Bu yaptığın resmen bana savaş açmak. Hem de kaşıkla." diye söylendi.

Güldane Hanım ters ters kızına bakıp
"Zeynep Hanım geç kalktığınız yetmiyormuş gibi bir de böreklere yumulmaya çalışıyorsunuz. Bana bak kız hafta sonu diye uyandırmadım seni. Uyusun yazıktır dedim. Bir de gelmişsin bana çemkiriyorsun."

"Anne Allah aşkına derdin ne sabah sabah? Açım diyorum kadın. Seni bile yerim şuan."

Güldane hanım gülerek
"Eşek sıpası seni. Beni yiyecekmiş. Sen önce git üstünü değiştir. Misafirimiz var."dedi.

Zeynep, annesine "Kim geliyor?" diye sordu. Bu sırada da böreği çaktırmadan almaya çalışırken annesinden gelen ikinci darbeyle dudaklarını büzdü.
"Numan amcanlar gelecek. Hadi git yukarı ellerini kırmadan." diye gönderdi Zeynep'i.
Güldane Hanım'ın en sevmediği şey yemekten önce bir şeyler tırtıklanmasıydı. Bunu da Zeynep bolca yapıyordu ve annesini sinir ediyordu. Zeynep söylene söylene çıkarken annesinin misafir gelecek sözü beyninde yankılandı. Bir anda durup  'Keşke sen de gelsen Gökalp.' diye ayak üstü hayallere daldı.
Numan amcasıyla babasının arası ilk başlarda biraz bozulsa da yılların dostluğuyla birbirlerine kırgınlıkları kalmamıştı. O yüzden Zeynep vicdan azabı çekiyordu. Sonuçta herkes hayatına devam etmişti ama olan Gökalp'e olmuştu.
Üstünü değiştirip aşağı indi. O sırada kapı çalınca gidip açtı. Karşısında Numan Bey ve Serap Hanım'ı görünce içeri buyur etti. Babasının ekmek almak için gittiği fırından dönmesiyle herkes sofraya geçti. Zeynep hevesle annesinin böreğini yerken Numan amcasının sesiyle yediği lokma ağzında büyüdü ve yutkunamaz gibi oldu. Aynı şekilde masaya bir sessizlik çöktü.

"Gökalp'de severdi böreği. Annesine sık sık yaptırırdı eşek sıpası."
Aslında bu sözü bir anda söylemişti Numan Bey. Ağzından çıkmıştı birden bire. Kimseden ses çıkmıyordu. Herkes ayrı bir hüzünlenmişti. Serap Hanım dolan gözlerini kimseye çaktırmadan sildi. Zeynep etraftaki havayı dağıtmak için gelecek hafta en yakın arkadaşı olan Büşra'nın konusunu açtı.

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin