43. Bölüm

5.4K 225 138
                                    

Keyifli okumalar dilerim. Satır arası yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum çitlembiklerim.









"Canım greyfurt istiyor." dedi genç kız. Gökalp bir an kafasını ona çevirdi. Bu mevsimde greyfurtu nereden bulacağını düşünmeye başlamıştı bile. Aklına nereden gelmişti ki greyfurt? Televizyondaki program bilgi yarışmasıydı ve greyfurtun adının geçmesini bırak yiyecek tek bir yemek adı bile geçmemişti.

"Kalkayım o zaman ben?" dedi başka çaresinin olmadığının farkında olarak. Zaten karısı gitme dese bile giderdi. Onun canı istemişse bulacaktı. Yerinden doğrulurken Zeynep'in kendisine attığı aşk dolu bakışlara dayanamadı ve tutkulu bir öpücük bıraktı karısının dudaklarına.

Telefonunu ve cüzdanını aldı. Çıkmadan önce koltukta dudaklarını büzmüş, televizyona bakan genç kızın yanına yaklaştı. "Canın başka bir şey isterse telefonum yanımda. Ararsın güzelim." dedi ve evden çıktı.

Yana yana greyfurt aramaya başladı. Her zamanki manava gidip sordu ancak bulamadı. Dördüncü aya girmek üzereydi bebekleri. Her sabah mide bulantısıyla gözlerini açan karısı yavaş yavaş kilo almaya başlamıştı. Vücudu toparlanmış daha da güzelleşmişti. Her hali güzeldi. Gökalp'in dudakları kıvrıldı. Elinin biri direksiyondayken biriyle de Zeynep'i aradı.

"Ne oldu? Bulamadın değil mi Gökalp?" diye soran genç kadınla küçük bir kahkaha attı.

"Sesini duyayım dedim bebeğim. Salim amcanın manavına uğradım ama yokmuş onda. Bir adres verdi. Oraya gidiyorum şimdi."

Yol boyunca karısıyla konuştu genç adam. Bir saatlik yol nasıl bitmişti anlamadı. Greyfurtları aldı ve eve geri döndü. Kapıyı açıp içeri girdiğinde sessizlik onu karşılayınca Zeynep'in uyuduğunu anladı. Poşeti mutfağa bırakıp odaya çıktı. Genç kadın üzerini bile değiştirmeden yatağa uzanmış, elinde çocuk gelişimi hakkındaki bir dergiyle uyuyakalmıştı. Yavaşça elinden aldı dergiyi. Üzerindekileri çıkardı. İç çamaşırıyla kalan karısını giydirmeden, kendi üzerini de çıkarıp yanına yattı. Kolunu Zeynep'in çıplak beline dolayıp kendisine çekti. Saçlarının arasında soluklanmaya başladı. Elinin biriyle de genç kadının karnını okşuyordu.

Uykuyla derin bir iç çeken Zeynep daha da sokuldu kocasına. İkisi de huzurla uykuya dalarken sabah olacaklardan habersizlerdi.

📖📖📖📖📖

Numan bey sabahın erken saatinde kalkıp oğluyla gelininin evinin kapısını çalmıştı. Zeynep çalan kapıyla irkilerek uyandı. Genç adam da onun irkilmesiyle gözlerini açtı.
"Ne oldu?" diye sordu uyku mahmuru bir sesle.

"Biri geldi galiba, kapı çaldı." derken üzerindeki pikeyi kenara atmıştı. Sadece iç çamaşırıyla olduğunu fark etmesiyle gözlerini Gökalp'e dikti.

"Ben niye böyleyim?" dedi sorarcasına. Gece bir şeyler yaşamışlardı da kendisi mi unutmuştu?

"Hatırlamıyor musun?" Gökalp karısıyla biraz uğraşmak istedi o an. Yüzündeki çapkın sırıtışla çıplak vücudunu gösterdi. "Dün ben eve gelir gelmez yatağa attın. Üstümdeki herşeyi sen çıkardın. Yavaş olmanı söylediğimdeyse beni çok istediğini söyleyip durdun. Eh ben de fırsatı kaçırmadım tabi. Çok güzeldi bebeğim. Her zamanki gibi.." dedi göz kırparak.

Zeynep şaşkınca kocasına bakarken neden hatırlamadığını düşünüyordu.
"Saçmalama! Öyle bir şey olsa hatırlarım." dedi çemkirerek.

Gökalp kırılmış gibi yaptı. "Hiç yakıştıramadım Zeynep. Dün geceyi unutmuş olamazsın değil mi?"

Genç kadın yastığı eline alıp sertçe Gökalp'in suratına çarptı. "Uğraşma lan benle! Doğruyu söyle, neden çıplağım?"

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin