27. Bölüm

8.8K 411 317
                                    


Ben geldim. Sevgili okurlar, alıntıları paylaşıyorum profilimde. İsterseniz beni takip ederek alıntılardan haberdar olabilirsiniz.

Şimdi bölüm ithafı yorumlarını ve oylarını eksik etmeyen @Handekrl_05 e gidiyor.  Teşekkürler.

Oylarımızı verelim mi başlamadan?

Bölüm şarkısı: Sena Şener, Sevmemeliyiz..



Güler bana,
Ağladığım gece yarısı,
İnsanlığın garip sancısı..
Belki de biz,
Öğrenmeliyiz..
Belki de biz,
Sevmemeliyiz...

"Bitti mi?" diye sordu Gökalp. Karısının sözleri içini yakmış olsa da tepki vermemek için direndi ve dudaklarından çıkan tek kelime Zeynep'in acıyla gülümsemesine sebep oldu. Gökalp asla kendisini dinlemeyecekti. Dinlese de umursamayacaktı. Gözünden akan yaşı yavaşça sildi ve başını salladı usulca. Arabanın kapısını açıp inerken arkasına bakmadı. Kapattığı kapının ardından soğuk havanın etkisiyle titredi fakat umursamadı.

Gökalp giden kadının arkasından bakarken kalbindeki apansız ağrıyla baş başa kaldı. Derince soluklandığı an burnuna dolan Zeynep'in kokusuyla sertçe yutkundu. Onun gözyaşları kalbine bir hançer gibi saplanmıştı da yine de affedememişti Zeynep'i.

Genç kız adımlarını hızlıca durağa yöneltti. Gelen otobüse bindiğinde cam köşesine yerleşti. Düşünmekten bunalan kafasını cama yasladı. Gökalp için bir değeri yoktu artık. Onun, kendisine attığı boş bakışlarını görmüştü. Sulanan ve kızaran gözlerini çantasından çıkardığı telefona yöneltti ve kızlar grubuna mesaj attı.

Zeynep: Akşama bize gelin kızlar. Size ihtiyacım var.

Kübra: Dalacak biri mi var?

Büşra: Zeyno niye açmıyorsun telefonunu? Dünden beri sana ulaşmaya çalışıyorum.

Zeynep: Dalacak biri olup olmadığını akşam konuşuruz. Büşra telefonum kırıldı. Şimdi eski telefonumu kullanıyorum. Çok dayanmaz bu da bana. Şarjı bitecek birazdan.

Kübra: Ne oluyor? Ayrıca Damla nerede?

Bahar: Selam kızlar. Hayırdır ne oluyor?

Zeynep: Akşam konuşuruz. Bize gelin.

Büşra: Abime de ulaşılmıyor. Kesin Damla'yla birlikteler.

Kübra: Bahar abla seni biz alırız Damla'yla. Abim bırakır bizi. Adres atarsın.

Bahar: Tamamdır. Akşam görüşürüz.

Hepsi vedalaşıp konuşmayı bitirince Zeynep bozuk olan telefonunu çantaya attı tekrar. Sabah kırdığı telefonun ardından eski telefonuna yerleştirmişti hattını. Ne olur ne olmaz diyerek köşeye attığı telefonu bulup idare etmişti ama en kısa zamanda telefon almayı aklına koydu.

Evlerine yakın durakta indi otobüsten. Gökalp olmadan eve girmek içinden gelmese de bırakıp gidemiyordu da. Anahtarını çıkarıp kapıyı açtığı an karşısında kayınvalidesini buldu. Serap hanım dünden beri Zeynep'in yanından ayrılmamıştı. Kadının suratındaki merak dolu ifadeye burukça gülümsedi.

"Barışmadık." dedi titrekçe. Sesi ağlamaklı çıkınca dişlerini sıktı. Dünden beri ağlamaktan başka bir halt yaptığı yoktu zaten. Tekrar ağlamak istemiyordu. Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü ve sızlıyordu.

Serap hanım, Zeynep'in omzunu sıvazladı. "Annenle baban içeride. Dün gece de gelmişlerdi ama senin uyuduğunu görünce rahatsız etmeden gittiler. Herşeyi öğrendiler."

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin