Özlemek, ne derin bir duygu böyle. Özlemek, ne uzun bir mesafe...
Cahit ZarifoğluÖzlemek neydi? Daha doğru dürüst tanımadığım ama yaptığı fedakarlıklara, koca yüreğine, merhametine ve duruşuna aşık olduğum adamı özlemek...
Gelmişti değil mi? Gerçekten gelmişti. Annemin yanında olduğumu unutarak ağlamaya başladım. Zaten annemle bu konuyu konuşmasak da benim Gökalp'i sevdiğimi bildiğini biliyordum. Çünkü bir kaç kez elimde Gökalp'in fotoğrafına bakarken beni görmüştü. Ama hiç konuşmamıştı. Bir şey sormamış ve beni sıkmamıştı. Ben de şaşırıyordum. Annem ki normalde her şeyi araştırıp didikleyen kadın, beni öyle görünce bir şey söylemeden odamdan çıkmıştı.
Şimdi ise ağlamamı gördüğü halde yine bir şey sormadı. Beni kendine çekip sımsıkı sarıldı. Ben de içimdeki Gökalp'e olan özlemim ve onun gelmesiyle yaşadığım mutlulukla içimi döktüm.
Bir süre sonra rahatlayarak kafamı kaldırdım. Anneme bakıp
"Gökalp'i seviyorum Anne. Onu çok seviyorum. Beş yıldır içime attım sevdamı. Kimseye söylemedim ama sen biliyordun değil mi?" dedim."Zeynep'im, güzel kızım biliyordum ama senin söylemeni bekledim. Madem seviyordun neden evlenmek istemedin yavrum?"
"Anne ben Gökalp'i o olaydan sonra sevmeye başladım. O sene bu olay yaşandığında ben istemiyordum ama sonra içime işledi anne. Ben ki ders çalışırken dünyadan soyutlanıp hiç bir şeyi düşünmezken Gökalp'i düşünmeye başladım. Atamıyordum kafamdan. O gitmişti ama ben sanki o buradaymış gibi her gece yatmadan önce fotoğrafına bakıp günümü anlatıyordum. Onu özlediğimden bahsedip, ona gülümsüyordum. "
" Gökalp'in fotoğrafını nereden buldun deli kız? Ne zamandır sormak istiyordum. "
" Gökalp gittikten bir süre sonra Serap teyze yemeğe çağırmıştı bizi. O zamanlar babamla Numan amca yeni yeni düzeltmişti arasını. O gün ben de gitmiştim yemeğe. Siz mutfaktayken salondaki Gökalp'in fotoğrafı dikkatimi çekti. Babamlar kendi arasında sohbete dalmıştı. Ben de gizlice çerçevedeki fotoğrafı çekmeye çalıştım ama olmadı. Babamlar yemek için ayağa kalkıp arkasını dönünce hemen elime alıp çektim. Sonra da çıkarttırıp çerçeveletmiştim. "
Aslında böyle anlatınca utanmıştım ama yine olsa yine yapardım.
Anneme baktığımda o da muzip bir ifadeyle bana bakıyordu. Daha da kızardım.
" Ayy Zeynep'im aynı bana çekmişsin.Ben de babana çok sevdalıydım. Gerçi hala öyleyim ama bizim zamanımızda babanın fotoğrafını çekebileceğim bir telefon yoktu." Annem bunları söylerken kahkaha atıyordu. Ben de dayanamayıp ona katıldım.Annemle oturup dertleştikten sonra tekrar odama çıktım. Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefona baktım. Büşra mesaj atmıştı. Beş gün sonra düğünü vardı ve çok heyecanlı olan biricik arkadaşım herkesi bunalıma sokuyordu. Şimdi de yardıma gelir misin diye yazmıştı.Zaten onu görmek istiyordum.Hazırlanıp aşağı inince annem bana baktı 'hayırdır' dercesine.
" Ben Büşra' nın yanına gidiyorum annem. Düğün için hazırlıklarına yardıma çağırdı.Büyük ihtimal annesini delirtmiştir.Bir gidip bakayım Hacer Teyze iyi mi diye.""Allah seni Zeynep. Neyse Hacer'e selamımı söyle.Bir şeye ihtiyaç olursa arasın.Gerçi daha dün konuşmuştuk ama sen yine de söyle kızım."
"Tamamdır Güldane Sultan. Görüşürüz."
Ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıyı açtım.Havanın biraz esintili olduğunu görünce hemen vestiyerden uzun hırkamı da yanıma aldım. Zaten soğuklardan çabuk etkileniyordum. Şimdi durduk yere hasta olmaya niyetim yoktu. Büşraların evi on dakikalık bir uzaklıktaydı. Yürürken Gökalp'le nasıl karşılacağımızı düşünüp durdum. Gelmişti ama konuşur muydu ki benimle. Belki de geri gidecekti. Ya geri giderse diye düşününce içim iyice daraldı. Gitmesini istemiyordum.Tamam ben yine onu beklerdim. Gerekirse on yıl daha beklerdim ama şimdi gelip sonra giderse özlemim daha da artardı.Nasıldı acaba? Sağlığı yerinde miydi? Kendine iyi bakmış mıydı?
Düşüncelerimi Büşraların evine gelince böldüm.Kapıyı çalıp beklemeye başladım. İçeriden Büşra'nın telaşlı sesi duyuluyordu. Hemen ardından kapı açıldı ve Büşra'nın kardeşi Kübra bana bakıp üstüme atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NAMÜTENAHİ (FİNAL)
General FictionEvlilik için zorlanan iki genç.. Babasının zoruyla sevmediği bir kızla evlenmek için tamam demişti Gökalp. Ama unuttuğu bir şey vardı. Zeynep.. Genç kız liseyi yeni bitirmiş, üniversite sınavına girmek için heyecanlıyken evlilik konusu açılmıştı...