42. Bölüm

6.1K 294 116
                                    

Ben geldim, gecikme için üzgünüm. Sınavlar dolayısıyla anca yetiştirebildim bölümü. Herkese keyifli okumalar dilerim.

Bölüm şarkısı, Sen benim şarkılarımsın..











İçeri girdiğimiz an Ahmet abinin ayakta dikildiğini ve elinde Damla'nın telefonunu tuttuğunu gördüm. Hemen peşimden gelen Damla ise şaşkınca abisine bakıyordu. Telefon tekrar çalmaya başladı. Ahmet abi bir telefona bir Damla'ya bakarken Poyraz'ın sırıtışını yakaladım o sırada. Neden gülüyordu?

Hande ve Leyla ayakta dikilmiş, ellerindeki tabaklarla öylece bakarken Kuzey, Ahmet abinin yanına gelip çalan telefonu eline aldı ve kapattı. "Sana bir soru sordum Damla!"

Damla, abisinin sesiyle dudaklarını ısırıp gözlerini kaçırdı. Leyla, kocasını sakinleştirmek için yanına gidip kolundan tutunca Ahmet abi çatık kaşlarını düzeltmeye çalıştı ancak Poyraz'ın söylediği sözle tekrar gözleri alev aldı. "Belalısı! Murat diye bir adam.. Durmadan Damla'yı arıyor, sürekli peşinde dolaşıyor."

Damla şaşkınca Poyraz'a bakarken ben gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Gökalp bana baktı, başını iki yana sallayarak yanına gelmemi işaret etti. Ortamın gergin olmasını umursamadan yüzümdeki salak sırıtışımla kocamın yanına ilerledim minik adımlarla. Yüzümdeki tebessümü gören Gökalp'in suratı da benimle aynı ifadeye büründü.

"Ne demek belalısı? Sen bunca zaman buradaydın, Damla'yı uzak tutamadın mı o adamdan?" diye sertçe konuşan Ahmet abinin sesi Gökalp ile olan bakışmamızı bıçak gibi kesti. Damla ise söylediği şeylerle gözlerimin irice açılmasına sebep oldu.

"Abi, Murat beni çok seviyor ama şey.." duraksamıştı, abisi devam etmesini istercesine bakınca bakışlarını ondan çekerek devam etti konuşmaya. "Ben sevmiyorum. Deli bu adam abi, git diyorum gitmiyor. Numaramı bulmuş bir yerden. Okuldan sonra falan sürekli geliyor peşimden."

Ağzım bir metre açılırken Damla'nın yüzüne bakıyordum. Gökalp çenemi işaret parmağıyla yukarı kaldırıp kapanmasını sağladı. Kulağıma fısıldadığı şeyle şaşkınlığımdan sıyrılmaya çalıştım. "Bir planı varmış güzelim, Poyraz söyledi. Sakın bozma."

Başımı sallayıp hiçbir şey söylemeden bakmaya devam ettim Damla'ya. Ahmet abi çıldırmış, Poyraz'a sürekli hesap soruyordu. Leyla onu sakinleştirmeye çalışırken Kuzey elindeki Damla'nın telefonundan Murat'ın numarasını kaydetmişti. Ardından hattı çıkarıp kırmıştı. Hande ise Kuzey'e neden böyle bir şey yaptığının hesabını soruyordu. Ona göre bir sapığının olması 'asker olan yakışıklı bir sapığının olması' çok romantikti. Kuzey ona tersçe bakıyordu ancak Hande'nin umursadığı yoktu.

Bir saat sonra evde kız kıza kaldığımızda Gökalp kızların rahat etmesi için odaya geçmiş ve uyuyacağını söylemişti. Bizde mutfak masasında oturuyor, Damla'nın neden Murat'ı sevmediğini söylemesini  dinliyorduk.

"Biz oradayken abimlere belli etmemek için telefonumu hep uçak modunda kullandım. Murat arasa da ulaşamadı bana. Poyraz abimi aramış ona da anlatmış aklımdaki planı. Damla iyi, merak etme deyip kapatmış. Murat çıldırmış ama abime de bir şey diyemediği için susmuş mecburen. Buraya gelmeden önce abimleri bizimle gelmeye ikna ettim. Evdeyken Murat'ı öğrenselerdi tüm aile öğrenirdi. Buraya geldiğimizde telefonuma ulaşabilirdi ve ben aslında bilerek bıraktım içeride telefonu. Abimler görsün diye. Murat'ı sevmediğimi söyleme sebebim ise biraz sürünsün istiyorum. Abilerimin onu bulması çok sürmez zaten. Yalnız başı yanan kişi Poyraz abim olacak, Ahmet abimle Kuzey abim bunca zaman neden bir şey yapmadığını veya onlara neden söylemediğini soracaklar. Poyraz abim 'ben hallederim' dedi. "

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin