40. Bölüm

6.5K 301 154
                                    

Selam arkadaşlar. Yeni bölümü keyifle okumanız dileğiyle. Oy ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum.

Bölüm şarkısı=Eklemedir Koca Konak








"Doktor gün verdi. Sezeryanla doğum yapacağım. Korkuyorum ya biraz, ilk defa bıçak altına yatacağım." diyen Büşra ellerini bukle bukle olan saçlarında gezdirdi. Zeynep'le beraber çay bahçesine gelmiş, ellerindeki soğuk limonatanın tadını çıkarıyorlardı.

"Ayın kaçına?" Mayıs'ın sonlarındaydılar. Güneş öğlen yakıcılığını geride bırakmıştı ve vakit ikindi üzeriydi.

"Haziran'ın 16'sına." diye yanıtladı Büşra. Oğlunu yakında kucağına alacaktı.

"İsim düşündünüz mü Ömer'le. Ne olacak yeğenimin adı?" Zeynep heyecanla bakıyordu Büşra'ya. Masanın üzerine bıraktığı limonatadan bir yudum aldı genç kız ve elini şişkin duran karnına yasladı.

Yüzündeki kocaman gülümsemeyle yanıt verdi. "Abim dedi ki, Yiğit olsun. Kübra, dedi Emir. Annemle babam bize bıraktı ancak kaynanam Aslan olsun istiyor. Ben de hep Ferit ismini çok sevmişimdir. Dedik ki Ferit Aslan olsun, iki isim."

Zeynep gözlerini kırpıştırdı ve elini Büşra'nın karnına uzattı. "Ferit Aslan.. Çok güzel. Teyzesinin aslanı."

"Korkmam normal mi Zeynep? Ya ona bir şey olursa düşüncesi beni çok korkutuyor." derken gözleri doldu genç kızın. Elini tutan Zeynep'le dolu gözlerini ona çevirdi.

"Korkman normal kuşum ama inşallah sağlıkla alacaksın onu kucağına. Bak kötü düşünme, hep iyi düşünmeye çalış. Ömer yanında, ben yanındayım, ailen yanında.. Ve yakında yanında olacak kişilerden biri de Ferit Aslan." deyip gülümseyerek göz kırptı.

O sırada telefonu çalan Büşra elini çantasına atıp çıkardı telefonunu. "Efendim canım... Yok arabayla geldim Ömer, geri dönerken sıkıntı olmaz... Tamam, dikkatli olurum hayatım. Evde görüşürüz.."

"Arabanı girişte görmedim ben." diyen arkadaşına döndü Büşra.

"İleride park ettim. Sen ne zaman başlıyorsun ehliyet işine?"

Zeynep pipetin ucunu ısırırken yanıtladı. "Yazıldım, derslere başlayacağım işte gelecek hafta. Gökalp yardımcı oluyor bana." dedi ve salak salak sırıttı.

Geçen hafta Gökalp arabayı boş bir araziye çekmiş ve koltuğunu geriye itip onu kucağına almıştı. Birkaç şey göstermişti ancak hemen sonrasında ateşli bir öpücüğe maruz kalınca öğrendikleri de uçup gitmişti. Gerçi kendi rahat durmamıştı orası ayrı. Durmadan elini genç adamın direksiyonu saran sert ellerinin üzerine koyuyor ve çok iyi deyip Gökalp'in kucağına daha da yerleşiyordu. En sonunda kocası arabayı durdurmuş, onu kendisine çevirerek dudaklarına yapışmıştı.

Büşra, Zeynep'in kolunu sertçe dürterken genç kız anılardan sıyrıldı ve yüzündeki sırıtmayı sildi. "Gökalp abinin sana çok yardımcı olduğunu yüzündeki gülümsemeden anladım zaten." derken bir kahkaha patlattı Büşra.

Zeynep elini yanan yanağına bastırıp gözlerini kısarak genç kıza baktı. "Sen kendine bak!"

"Bakıyorum ve kocaman karnımla mutluyum, yakında oğlumla daha da mutlu olacağım. Ömer sağolsun o da bana yardımcı oldu." dedi ve kocaman bir kahkaha daha attı. Zeynep'te ona katıldı. Nihayet durulunca Büşra onun karnını işaret etti.

"Belirti falan var mı?"

"Yok artık Büşra! Daha ne kadar oldu ki biz birlikte olalı?" derken hafifçe eğilmiş sesini kısmıştı.

NAMÜTENAHİ (FİNAL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin