Kerem'e son bir kere daha baktım, kopartalım şu izni benim için kırk sene kölen olurum diyordum içimden. Kerem telepatik olarak beni anlamış gibi ağzındaki lokmayı hızla yutup bana baktı kafasıyla onay verdi.
"Anne" dedim tüm cesaretimle, "Ceren'in annesiyle babası il dışına çıkacakmış haftasonu yoklarmış."
Annem önündeki su bardağından bir yudum içip geri zarifçe yerine bırakırken mırıldandı.
"İyi yolculuklar dilediğimizi iletirsin."
İletilirim canım anneciğim yüz yüze iletmeyi çok isterim hatta.
Kerem beklemeden havadan sudan bahsedercesine konuştu.
"E kızım Ceren'de kalsana bu gece, kız tek kalmasın evde. Hem sana da değişiklik olur."
Beklenen hamle hiç gecikmedi annem kaşığını çorba kasesinin kenarına sabitleyip Kerem'e bakarak boğazını hafifçe temizledi. Ardından dirseklerini masaya dayayarak ellerini birleştirip bana döndü.
"Bir şey istediğinde abini ya da kardeşini aracı olarak kullanmadan direkt bize sorabilirsin Elif."
Büyük bir hevesle anneme diktim gözlerimi o ise Kerem'den hala bakışlarını çekmemişti. Zavallı Kerem anneme bakmamak için önündeki tabağa delici bakışlar atıyordu.
"Gidebilir miyim?"
Annem tabağın kenarına sabitlediği kaşığını tekrar eline aldı, tabağına batırıp yavaş hareketlerle ağzına götürdü. Ardından tekrar çorba kasesine kaşığı daldırırken mırıldandı.
"Hayır."
Gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyorken hiç beklemediğim birinden atak geldi aynı anda.
"Ben izin veriyorum kızım."
Annem şok olmuş şekilde havadaki kaşığı ile kalırken karşısında oturan babama kaşları çatık halde baktı. Babamın bu zamana kadar annemin kesin şekilde cevap verdiği herhangi bir durumla ilgili farklı bir fikir beyan ettiğini görmemiştim. Asya dahi ağzı açık şekilde bir anneme bir babama bakıyor bir yandan da Kerem'i dürtüklüyordu. Keremle göz göze geldiğimizde yutkunduğunu gördüm. Hadi ama benim yaşımdakiler arkadaşlarıyla tatile gidiyorlardı ben en yakın arkadaşımda kalmak için kırk takla atıyordum.
"Ah, baban izin verdi Elif." dedi annem buz gibi bir sesle. Bana hitap etse de bakışları tamamen babamın üzerindeydi. Babam annemin iğnelemesine tepki vermedi, birkaç dakika sonra herkes tekrar kendi yemeğine odaklandı. Gün içinde neler yaptığımızı konuştuk. Babamla annemin tartışacağından emindim, ama dedim ya biraz olsun bencil olmaya karar vermiştim artık. Ben aldığım izne bakarım.
*******
Cerenlerin oturma odasında oturmuş pijamalarımızı giymiş televizyona Ceren'in en sevdiği diziyi yansıtmıştık. Bin kere de izlese sanırım Poyraz Karayel'den hiç sıkılmayacaktı. Kucağında tuttuğu patlamış mısırı yemem için bir kere daha kolumu dürttüğünde onu yine reddettim. Kaşlarını çatsa da bir şey demedi. Sanırım sabrının son parçalarını da sıyıran arkadaşım daha fazla direnememişti.
"Ay ne oluyor Allasen Elifkuşum sana? Günlerdir doğru düzgün yemek yemiyorsun. Okulda evdeyken çok yedim ya aç değilim diyorsun. Bir tuzlu çubuk krakerler günü geçiriyorsun. Yüzün gözün soldu. Kaşık kadar kaldı suratın." Bunu derken avcunu yüzüme uzatıp ölçü alır gibi yaptı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOBE || Yarı Texting
ChickLitbilinmeyennumara: Bol giydiğin sweatlerin, hırkaların seni gizleyeceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun. bilinmeyennumara: Ben seni gördüm. bilinmeyennumara: SOBE!