Bölüm 72

111 15 54
                                    

  Türkiye ve Azerbaycan çıkışa doğru ilerlemeye başladılar. Fakat çok geçmeden karanlık koridorlarda önlerini göremez oldular. Bu defa pürüzlü yüzeyler, onları daha fazla rahatsız ediyordu.

Türkiye: Kardeşim, bence aşağı inelim. Orada ışık da var gibi görünüyor. Bir çıkış yolu vardır elbet.

Azerbaycan: Sen nasıl istersen öyle olsun abla.

  Türkiye geri döndü ve "-6. kat" yazısını gördükleri yere doğru ilerlemeye devam ettiler. Azerbaycan'ın ayakkabıları bu zemine uygun olmadığı için onu Türkiye taşıyordu. Karanlık ve nemli koridorlardan tekrar, yolu ezberlemişcesine geçtiler. Zemin gittikçe düzleşmeye başlamıştı. -6. kat yazısının olduğu yere geldiklerinde Türkiye yazıdan gözlerini ayırmadan;

Türkiye: Kardeşim, içime çok kötü bir his var.

  Azerbaycan uyuyacakmış gibi, çok durgun bir hâli vardı. Yavaşça başını kaldırdı ve uykulu gözlerle, Türkiye'ye bakmaya başladı.

Azerbaycan: Ne hissi abla?

Türkiye: Bu anahtar konusunda, bu yerin altındaki katlar konusunda, Japonya konusunda.

  Azerbaycan gözlerini ovuştururken;

Azerbaycan: Japonya ağabeyine şüpheleniyor musun? Bence hiç şüphelenilecek biri değil.

Türkiye: Hayır, Japonya'dan şüphelenmiyorum. Japonya'nın bu olanlarla ne ilgisi var, bunu merak ediyorum.

  Azerbaycan, alnını tekrar Türkiye'nin omzuna yaslandı ve yorgun bir sesle;

Azerbaycan: Japonya ağabeye sorarsın.

  Azerbaycan'ın gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Türkiye kardeşinin başını düzeltti. Dikkatli bir şekilde -6. kat yazısının yanından geçti. Ne ile karşılaşacağını bilemediği için olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu.

■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□▪■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□▪■□■□■□■□■□■□■

Ağır demir kapı gıcırdayarak açıldı. Kapının açılmasıyla karanlık odanın içine az da olsa ışık girmişti. Japonya zar zor başını kaldırdı ve karşısındaki gölgeye bakmaya başladı. Kapının önündeki kişi, Çin, asker gibi adımlarla ona yaklaşıyordu. Japonya derin bir nefes aldı. Artık direnecek gücü kalmamıştı. Sadece olacakları bekliyordu. Çin, Japonya'ya yeterince yaklaştığını düşündüğü zaman durdu.

Çin: Türkiye ve Azerbaycan'ın nerede olduğunu söylememe konusunda hâlâ kararlı mısın?

Japonya: Sen anlamıyor musun, yoksa anlamak mı istemiyorsun? Kaç kere diyeceğim; BİL-Mİ-YO-RUM!

  Çin, Japonya'nın bu cevabı üzreine ciddi bir pozisyon aldı. Bu şekilde tam bir askere benziyordu. Kaşlarının çatık olması dışında yüzü ifadesizdi. Soğuk, ciddi bir ses tonuyla;

Çin: Biliyorsun, Japonya. Neredeler?

  Japonya yorgun, bıkkın bir ses tonuyla;

Japonya: Ben gerçekten bilmiyorum. Gerçekten...

Çin: Artık söyle Japonya!

Japonya: Neyi söyleyeceğim? Yerlerini bilmiyorum!

Çin: Türkiye en son senin yanında değil miydi?

Japonya: Evet.

Çin: O hâlde nereyi gittiğini biliyor olmalısın.

  Japonya doğruldu. Çin'in soğuk, nefret dolu gözlerine bakıyordu. Gözlerinde gereksiz, olmayan bir intikamı ister gibi bir hâl vardı. Yüzüne baktı, oldukça duygusuz ve ciddiydi. Japonya, Çin'e güvenemiyordu.

Japonya: Azerbaycan ile ilgilenmeye gitti. Bu kadarını biliyorum. Hem nereye gittikleri seni ilgilendirmez!

  Japonya'nın so  sözleri yeraltında soğuk bir depoya benzer odada bir süre yankılandı. Çin her yankıyı duydukça daha fazla sinirleniyor, sinirden patlayacak gibi görünen çağdaşlığa benziyordu.

Çin: Sen karışma!... Ne biliyorsan anlat!

Japonya: Anlattım zaten! Tek bildiğim bu.

Çin: Türkiye ile en sin ne konuştunuz?

Japonya: Bu gerçekten seni ilgilendirmez.

  Çin, Japonya'nın ceketinin şişkin cebinden gözlerini ayırmadan cevap verdi.

Çin: Ne konuştuğunuz tahmin edebiliyorum.

  Japonya daha "Ne?" diye sormaya fırsat bulamadan Çin, ceketin cebini şişkin gösteren küçük kutuyu çıkardı ve incelemeye başladı.

Çin: Yüzük kutusu!...

  Çin, tuhaf bir yüz ifadesiyle Japonya'ya baktı. Japonya bu bakışların altında bir plan olduğunu anlamıştı.

Çin: Ona asla evlenme teklifi yapamayacaksın. Çünkü bu kutuya el koyuyorum. Tabi... Onların yerlerini söylersen, kutuyu geri alabilirsin.

  Çin planın verdiği sevinçle odadan çıkarken Japonya alaycı bir ifadeyle ona bakıyordu. Çin'in çok zekice olan planı gerçekten bu muydu? Daha kutunun içinde yüzük olup olmadığına bile bakmamıştı. Bunları düşünürken Türkiye ve Azerbaycan aklına geldi. Acaba gerçekten neredeye gitmişlerdi?

Japonya: İnşallah -evet, Japonya imana geldi- Çin onları bulamadan kaçmanın bir yolunu bulurlar.






















 

Countryhumans 2020 ^~^ {2021}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin