Bölüm 29

139 18 26
                                    

Japonya, Türkiye'nin elini tuttu.

Japonya: O yemekleri sadece sana yaparım.

  Türkiye gülümsedi.

  Geceye doğru, akşam yerini uzay boşluğu gibi korkutucu geceye bırakırken o küçük, soğuk binadan çıktılar. Türkiye gülümsüyordu.

Türkiye: Çok teşekkür ederim. Bugün gerçekten çok güzeldi.

Japonya: Asıl beni kirmayıp geldiğin için ben teşekkür ederim.

  Türkiye, Japonya'nın omzuna yaslandı.

Türkiye: Sen unutmamışsın...

Japonya: Anlamadım.

Türkiye: Doğum günümü unutmamışsın. Teşekkür ederim.

  Japonya gülümsedi.

Japonya: Sen benim için özelsin. Bu nedenle senin doğum gününü unutamam.

Türkiye: Gerçekten teşekkür ederim. Kendimi sana karşı borçlu hissediyorum.

Japonya: Haydi ama! Sen benim kız arkadaşımsın, aramızda borç meselesi hiçbir şekilde olmaz.

Türkiye: Ama yine de bu büyük bir inceliklti. Aynı inceliği ben yapabilir miyim bilmiyorum.

Japonya: Buna hiç gerek yok.

Türkiye: Ayrıca pasta çok güzeldi. Sende yetenek varmış. Ya da gerçekten özenmişsin.

Japonya: Evet. O pastayı yapmak için saatleri mi harcadım.

Türkiye: Sahi, pastayı ne zaman yaptın?

Japonya: Aslında pastayı 2 hafta önce yaptım. Pakistan bana pasta yapmayı öğretince sadece denemek istedim. Sonra onu buzdolabına koymuştum. Lezzetinden kayıp vermemiş.

  Türkiye güldü.

Japonya: Niçin gülüyorsun?

Türkiye: Anlattıkların gerçekten komik!

Japonya: Bak sen! Ben burada saatleri mi harcadığını, emek verdiğimi, ne zorluklarla bu günü hazırladığı mı anlatıyorum; Türkiye Hanım sadece gülüyor.

Türkiye: Tamam tamam... Gülmüyorum.

Japonya: Evet. Ben o pastaya saatleri mi harcadım. 2 haftadır buzdolabında. Bugün bir eksik olmasın istedim.

  Türkiye tekrar gülmeye başladı.

Türkiye: Anlatırken çok komik geliyor.

Japonya: Yaparken de çok komik olduğuna emin olabilirsin (!).

  Türkiye gülmeye devam ederken soğuk havada yürümeye devam ediyorlardı.

  İki katlı ahşap kulübeye geldiklerinde kulübedeki bütün ışıkların sönmüş olduğunu ve çevrede derin bir sessizlik olduğunu farkettiler. Ya da sadece sisin içerisinde esen o soğuk rüzgarın uğultusu vardı. Ama başka bir ses... işitilemiyordu.

Japonya: Herkese ne olmuş?

Türkiye: Evi terketmişler!

Japonya: Ne?! Niçin?!

Türkiye: Hayır. Sadece şaka yapıyordum.

Japonya: Acaba uydular mı?

Türkiye: Eğer uyusalardı Azerbaycan'ın "Yatmak istemiyorum!", "Uykum yok!", " Siz niçin yatağa yatmıyorsunuz?!", " Ya gece canavarlar gelirse (Bu bölümü saat 23.05 yazıyorum. Aklıma çok korktuğum zombiler geldi.) ve beni yerlerse!", "Türkiye ablam gelsin, kitap okusun!" sesleri duyulmaz mıydı?

Countryhumans 2020 ^~^ {2021}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin