79. Bölüm: Umut... Umut...

75 13 27
                                    

Kan...

Yavaşça başımı kaldırdım ve damlamaya devam eden o kırmızı sıvının kaynağını görmeye çalıştım. Birkaç damlası üzerime düşen sıvı elbiselerimin üzerinde kayarken arkasından o kırmızı izi bırakıyordu. Endişeyle elbiselerini bakarken, gözü, başımda dikilen insan gölgesine takıldı. Başımı kaldırıp ona bakmalı mıydım? Peki ya o benim dönüp kendisine bakmamı bekliyorsa? Ya da... ya da

O bir ZOMBİYSE?!

Yutkunmya çalıştım. Eğer çok hızlı koşabilirsem elinden kurtulabilirdim. Ama gölgesi, benim gölgemden daha büyüktü. Benden daha hızlı koşabilir ve beni yakalayabilirdi.

Başka bir yol denemeliydim. Belki sert bir nesne bulursam, onu başına fırlatabilir ve o arada da kaçabilirdim. O kendine gelene kadar da çoktan karanlığın içinde kaybolmuş olurdum.

Ne yapacaktım? Ne yapmalıydım?

"A-Azerbaycan..."

Bu zar zor nefes alan, hafif çatallanmış ses, kulağıma bir yerlerden tanıdık geliyordu. Hem de çok tanıdık!

Heyecanla başımı kaldırdım. Yırtık giysiler içindeki yüzü kandan pek belli olmayan ülkeyi tanımaya çalışıyordum.

"Tayvan ağabey!"

Tayvan ağabey gülümseyerek eğildi. Kan içindeki elini bana dokundurmadan başımı okşuyormuş gibi yaptı.

"Sana ne oldu Tayvan ağabey?"

Cevap vermedi. Derin bir nefes alarak ayağa kalktı ve kendisini takip etmemi işaret etti. Nereye götürüyor beni? Bu hâli de neyin nesi?

Tayvan ağabeyi takip ediyorum. Beni merdivenlere götürüyor ve defalarca inerken dikkatli olmamı tembih etti. Başımla onayladım ve onun arkasından inmeye başladım. Tayvan ağabey -yaralanmadan dolayı olsa gerek- merdivenden zar zor iniyordu. Her basamağa basmak onun için ayrı bir zahmetti.

Merdivenler bittiğinde korkuluklara tutunarak biraz dinlendi. Ben ise şaşkın şaşkın ona bakıyor ve beni nereye götürdüğünü merak ediyordum. Tek başıma, kimseye haber vermeden bu kadar aşağı inmek iyi miydi? Keşke ablama haber verseydim. O bana ve Tayvan ağabeye de yardım edebilirdi. Ama önce niçin tayvan ağabeyin, beni buraya getirdiğini öğrenmeliyim.

Tayvan ağabey ateş ışığının aydınlattığı koridorda koşarak koridorun köşesine gitti. Onun o köşede ne yaptığını anlamaya çalışıyordum fakat göremiyordum. Yanına gitse miydim? Belki yardıma ihtiyacı vardı. En iyisi gidip anlamlara haber vermekti.

"Tayvan ağabey!"

Tayvan ağabey dönüp bana baktı. Ona gittiğimi işaret ederek;

"Anlamlara haber vereceğim! Onlar sana yardım edebilir."

Bunu der demez hızlı adımlarla merdivenlerden çıkmaya başladım. Düşünüyordum; Tayvan ağabeye ne olmuştu? Bu ateş de neyin nesiydi? Ayrıca... ayrıca Doğu Türkistan ablam neredeydi?

Japonya'nın Gözünden

Nerede bu çocuk? Nereye kayboldu? Acaba düştü mü? Yoksa buradan uzaklaştı mı? Nerede... nerede?

'Azerbaycan!"

Yine yanıt yok. Bu şekilde zaman kaybediyorum. Türkiye kendinde değil, Azerbaycan kayıp, Tayvan ve Doğu Türkistan yaşıyor mu yoksa öldü mü belli değil. Artık dayanamayacağım.

"Türkiye abla! Japonya ağabey!"

Bir anda arkamdan gelen sesle irkiliyorum. Azerbaycan? Bunca zaman neredeydi?

"Tayvan ağabeyin yardıma ihtiyacı var!"

"Ne?"

Azerbaycan benim soruma cevap vermeden kolumdan tutup merdivenlere doğru koşmaya başladı. Ne olduğunu anlamamıştım. Tayvan?... Tayvan yaşıyor muydu?

Bir ihtimal...

"Türkiye!"

Türkiye'yi sarstım ve kendine getirmeye çalıştım. Biraz kendine geldiğinde ise umutlu haberi verdim.

"Tayvan yaşıyormuş!"

Bana öylece bakakaldı. Harika! Şimdi tekrar bunun etkisinde kalacak!

Azerbaycan bizi iki kat aşağı indirdi ve merdivenler biter bitmez alev ışığında aydınlanan koridorun sonuna doğru koşmaya başladı. Biz de onun peşinden hızlı adımlarla ilerliyorduk.

"Tayvan ağabey!"

Azerbaycan'ın seslendiği kişiye bakıyorum. T-Tayvan?! Senin bu hâlin ne böyle? Ayrıca... Doğu Türkistan da yanında.

Türkiye koşarak kardeşi Doğu Türkistan'ın yanına gidiyor ve onun yaşayıp yaşamadığını kontrol ediyor. İnşallah yaşıyordur.

Türkiye'nin sevinçle Doğu Türkistan'a sarıldığını görebiliyorum. Bu demek oluyor ki ;

DOĞU TÜRKİSTAN DA TAYVAN DA HAYATTA!

Türkiye, kardeşine ilk yardımı yapabileceğini söylüyor ve üzerindeki uzun, Selçuklu ve Osmanlı'da ve sultanların giysiği hırkayı çıkararak kardeşinin kapanmasını durdurmaya çalışıyor. Sonunda! Türkiye'yi mutlu görmek bana da motivasyon kaynağı oluyor.

Azerbaycan'ın Gözünden

Doğu Türkistan ablam ve Tayvan ağabey niçin zombi gibi görünüyor? Doğu Türkistan ablam uyuyor ve onu uyandırmaya çalışıyorlar. Bir de bana derler "Uyuyan insan uyandırılmaz!" diye!





Countryhumans 2020 ^~^ {2021}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin