Klübede herkes çok sessizdi. Ülkelerin hepsi kendi hallerindeydi. Bu sabah yaşanan olaydan sonra kimsenin keyfi kalmamıştı. Rusya kırmızı koltuklarda gazete okuyor, İngiltere -her zamanki gibi- telefonuyla ilgileniyor, Pakistan mutfakta Hindistan'ın helvasını kavuruyor (Bölüm 31'in sabahı dan hatırlayın 😉) , Doğu Türkistan ise Tayvan ile ilgileniyordu.
Doğu Türkistan, Tayvan'ın bileğindeki saygıyı sarmayı bitirdiğinde yavaşça Tayvan'a döndü.
Doğu Türkistan: Başka bir yerin acıyor mu?
Tayvan: Hayır, teşekkürler.
Doğu Türkistan: Peki...
Doğu Türkistan yavaşça ayağa kalktı ve Tayvan'ın yanındaki koltuğa oturdu. Yanlarındaki şömine, onlara tüm acılarını hatırlatırmışcasına ses çıkarıyor; şöminenin çıkardığı her ses ulaşılmaz anıları bir bir yok ediyordu gözlerinin önünde.
Tayvan: Doğu Türkistan...
Doğu Türkistan cevap vermedi. Gözlerini şömineye kilitlemiş, dalıp gitmişti. Eskiden olanları hatırladı. Sanki hepsi orada, şöminede yanıyordu teker teker...
Tayvan: Eee... Doğu Türkistan?..
Doğu Türkistan hâlâ şömineyi seyrediyordu. Rahatsız edici sesi ve ateşin durmayan hareketi... Hepsi eskide kalmış anıları canlandırmıştı. Doğu Türkistan'ın gözleri doluyordu. Her bir ateş sesi yüreğinden bir parça koparıyor gibiydi. Şömine ise hiç kimseye aldırmadan yanıyordu... ve beraberinde anıları da götürüyordu.
Tayvan: Doğu Türkistan!
Doğu Türkistan bu son sesle irkildi. Kendisine biraz çekinerek, biraz da utanarak bakan Tayvan'a döndü. Tayvan bir suçluluk duygusu içinde başını eğmişti. Doğu Türkistan gülümsedi.
Doğu Türkistan: Üzgünüm. Dalmışım. Bir sorun mu var?
Tayvan'ın canı bu son soruyla gerçekten çok sıkılşmıştı. Doğu Türkistan'dan bir isteği vardı. Fakat bunu Doğu Türkistan'dan nasıl isteyacağini bilmiyordu. Belki de istememeliydi. Kararsız kalmıştı.
Tayvan: B-Ben, senden bir istekte bu-bulunacağım. Ama istemez sen yapmayabilirsin.
Doğu Türkistan biraz şaşırmış, biraz da tedirgin olmuştu. Ama yine de Tayvan'ın isteğini merak ediyordu.
Doğu Türkistan: Yapabileceğim bir işse... niçin olmasın?
Tayvan bir anda içinde kalan tüm cümleyi döküverdi.
Tayvan: Benimle ağabeyimin evine kadar gelir misin?
Doğu Türkistan bir anda duraksadı. Bu soruya ne yanıt vereceğini bilmiyordu. Yüreğini bir korku sarmıştı. Turkuaz teni, giderek açılıyordu. Sadece yutkunarak birkaç kelime söyleyebildi.
Doğu Türkistan: Çin'e mi?
Tayvan, Doğu Türkistan'ın tepkisinden de çekiniyordu. Bu nedenle bu konuyu kapatmaya karar verdi.
Tayvan: Neyse... Bir anda aklıma geldi sadece... Aaa... Japonya, Azerbaycan ve Türkiye nereye gitti?
Doğu Türkistan: Onların nereye gittiğini bilmiyorum. Fakat sen niçin Çin'in evine gitmek istiyorsun?
Tayvan: Boş ver! Bu konuyu kapatalım. Eve geldikle-
Doğu Türkistan, Tayvan'ın sözünü kesti. Sesi, ifadesi gerçekten çok ciddiydi.
Doğu Türkistan: Ben niçin tekrar Çin'ı görmek istediğini merak ediyorum. Yoksa bir sorun mu var?
Tayvan: Hayır...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Countryhumans 2020 ^~^ {2021}
AdventureRusya: Ne yapabiliriz? Azerbaycan: Şehri terk edebiliriz¡ □■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■□■ Rusya: Gördün mü, Çin? Türkiye bizi affetmedi. E, haklı da tabi. Ben olsam, kendimi affetmezdim. Hem seni de affetmezdim. Seni hiç affetmezdim¡ Türkiye'yi de...