7.Bölüm-KORUNAKLI SEVGİ

388 45 28
                                    

 Olumlu, olumsuz yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen oy ve yorum yapmaktan çekinmeyin. Bölümün şarkısıyla bu sabah karşılaştım. Kesinlikle çevirisine bakmalısınız! Sevgiyle kalın. ^_^


İnsan bazı anlarda rüyalardan daha güzel gerçekler yaşadığını düşünürdü. O anların peşine takılır gerçeği yaşardı usulca. Kabusların sadece uykuya ait olduğunu düşündüren o anlardır. Oysaki bir sabah uyanırsın kabusu yaşacağın gün gerçeğin olurdu. Rüyalar; kabusa, kabuslar; uykuya dönüşsün istersin.

Bir düş denizinde gerçeğin tam kendisisin.

Hikmet amcanın adını görmem içimi heyecanla doldurmuştu. Ona yeni arkadaşlar edindiğimi, başardığımızı söylemek için can atıyorduk küçük Derinle.

Çantamı masaya bıraktım. Yavaşça ayağa kalkarken, herkesin gözleri bende ve çalan telefonumdaydı. Kantinden dışarı çıktım. Sessiz bir yer bulup, hızla telefonu açtım. Kalın sesi hemen samimi sıcaklığıyla duyuldu.

"Merhaba, Derin. Müsaitsindir umarım. Yanlış bir zamanda aramak istemem."Endişeli sesini kolayca seçebilmiştim.

"Derste misin?" Okula başladığımı biliyordu. Bir ay önce ona bahsetmiştim.

"Hayır derste değilim Hikmet amca." Ona bey dememi değil de amca dememi uzun uzun tembihlemişti resmiyen biten terapiden sonra.

"Ha çok güzel. Nasılsın?"

"Teşekkür ederim. İyiyim. Siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim yavrum."Hafif öksürdükten sonra devam etti.

"Ben diyecektimki bu akşam müsaitsen akşam yemeği yiyelim birlikte. Neler oluyor anlatırsın bana." Tabiki de onu geri çevirmeyecektim. Hiçbir zaman çevirmemiştim.

"Çok güzel olur Hikmet amca. Müsaitim zaten."

"Tamam o zaman yavrum. Kendine iyi bak." Babacan olduğu kadar da kibar biriydi.

"Teşekkür ederim. Sizde kendinize iyi bakın." Bir şey demeden telefonu kapattık. Nerede, ne zaman buluşacağımızı konuşmazdık. O beni her zaman saat yedide evimden alır önceden kafasında belirlediği yere götürürdü.

Ümitle olan arkadaşlığı beni her zaman şaşırtırdı. Onun gibi iyi birinin Ümitle nasıl anlaştıklarını merak ediyordum. Belki de onun arkadaşı olduğu için benimle daha yakından ilgileniyordu. Bilemiyordum. Bildiğim tek şey Ümitten bana kalan en iyi şeyin Hikmet amca olmasıydı.

İçeri girip yerime oturmadan merakla Çisem bana döndü.

"Derin o üç kişilik listenden kim aradı?" Kesinlikle cevaplamak istemiyordum. Çünkü bu soruların devamının geleceğine emindim ve şu an kimseye neden psikolağa gittiğimden bahsetmek istemiyordum.

"Benim için değerli biri."Dedim tedirginlikle. Sesim telaşlı çıkıyordu ama bunu seçebileceğini sanmıyordum. Çisem gözlerini büyüttü.

"Yoksa aşık olduğun biri mi? Sonuçta kimseyele çıkmaman birisine aşık olmayacağın anlamına gelmez."

Kafasında kendi kendine bir şeyleri ölçerken kafamı ondan başka tarafa çevirmeden önce göz devirmeyi ihmal etmemiştim. Ona daha önce kimseye aşık olmadığımı söylemiştim oysaki. Bakışlarım Ardayla buluştuğunda gözleri keskindi. Bir avcının avına odaklanması gibiydi. Kafamı tekrardan Çisem'e çevirdim.

"Hayır, Çisem. Aşık olduğum biri değil. Benim için önemli ve sevdiğim biri." Dedim.

"Tamam, kızma."Dedi mahçup bir şekilde. Bir şey demedim. Sessizliği Yoncanın elini tutan değişik bir bakan - sanırım buna aşk deniyor- Mert bozdu.

MUHTAÇ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin