33.Bölüm-VAZGEÇMİŞLİĞİN İÇİNDEKİ BULUNUŞ

245 25 4
                                    

Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayın. Desteklerinizi bekliyorum. İyi okumalar dilerim.


Tecrübeler geçmişle iç içedir. Geçmiş ise acılarla iç içedir. Geriye bakıp hatırladığınız bütün acılar artık birer tecbürübeye dönmüştür. Artık bilindik bir yoldur ve bütün yol ezberinizdedir.Daha önce canınızı nasıl acıttığını bilirdiniz. Yine canınız yanacak olsada bu bilindiktir. Asıl korku bilinmeyene aittir.

Ardayla konuştuktan sonra bütün bir gece düşündüm. Eskiden olsa bu kadar kolay atlatabileceğim şeyler değildi yaşadıklarım. O gece yatağıma yattığımda ağlamayı beklerken bir teselli bana nini söylüyor gibiydi.

Bu nini seçimin benden yana olduğundan dolayı beni huzurla uyutmuştu. Ertesi gün düşündüğüm düne dair tek şey Arda ile Ankaraya gidecek olmamızdı.

Son testimi de çözüp yarın için çantamı hazırlamaya koyuldum. Bugün düşünmeden edemediğim kızların yarın bana ne diyecekleriydi. Çisemin beni aramasını beklemiştim ama aramamıştı.

Bu sessizliği benim için kötü şeyler düşündüğüne dair olan bir sessizlik olduğunu düşünüyordum. Belki de o gece yaptığım şeylerden dolayı benimle konuşmak bile istemeyeceklerdi.

Sırt üstü uzanıp tavanımı izlemeye başladım. Görebileceğim yüzlerden daha çok bu tavanı görmüş, izlemiştim. Şimdi yine bir sessizliği paylaşırken zihnim oldukça karışık ve gürültülüydü.

Odanın kapısı açıldığında dönüp kapıya baktım. Arda başını yarım şekilde uzatmış odaya bakarken göz göze geldik.

"Bütün gün odanda ne yaptığını sorabilir miyim?"Kapıyı tamamiyle açtı ama içeri girmedi.

"Test çözdüm. Öğrenci işleri." Ona bakmayı bırakıp tavanı izlemeye geri döndüm.

"Ne düşünüyorsun?" Artık kapıdan içeri girebilen her şeyi görürdü. O da görüyordu. Onun kapısından içeri girdiğim günü iple çekiyordum.

Yatakta toparlanıp oturur pozisyona geçtim. Ne düşündüğümü uzatmadan söyledim.

"Kızları düşünüyorum. Yarın bana ne diyecekler merak ediyorum." Bunun beni üzmediğini söyleyemezdim. Bu şu zamana kadar beni üzen pek çok şeyden daha fazla üzüyordu. Gelip yanıma oturdu.

"Bazen sadece olanı söylemek işi daha kolay hale getirir küçük." Bakışlarım ellerimdeyken gözlerine çıkarttım. Orada beni anlayan ruhu seviyordum.

"Bazen insanın sadece haklı bir sebebi vardır güvenine ihtiyacı oluyor." Birine koşulsuz şartsız böyle güvenmek çok isterdim ama artık benim sahip olabileceğim güvenceler inşa edilerek olurdu.

"Eminim onlarda öyle düşünüyordur ama merak ettiklerine eminim." Bunda haklıydı ve eminim ben de merak ederdim. Usulca kafamı salladığımda uzanıp beni gövdesine çekti.

"Yemek yemedin. Dışarı çıkalım mı?" Uzun zamandır onunla dışarıda bir şeyler yememiş gibi hissediyordum.

"Olur ama bu sefer hesabı ben ödeyeceksem bu evden dışarı çıkarım." Teslim olurmuş gibi ellerini iki yana açtı.

"Tamam o zaman ama şimdiden söyleyeyim ben çok yerim." Yataktan kalkarken kafamı iki yana sallamadan edemedim.

"Sanki bilmediğimiz bir şey." Bu onu güldürürken kapıya doğru gitti.

"Ben aşağıdayım sen de üzerini değiştirip gelirsin." Onu onayladığımda çoktan odadan çıkmıştı. Dolabımdan boğazlı, siyah kazağımı ve yüksek bel siyah kotumu alıp ardanın üçlemesini yapıp deri ceket giymek istedim ama eminim üşüyecektim. O yüzden camel rengi kapanımı ve bej rengindeki şapkamla, atkmı alıp saçlarımdaki örgüyü açtım.

MUHTAÇ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin