20.Bölüm-Ne içindeyim zamanın,Ne de büsbütün dışında

265 26 31
                                    

Sevgili okuyucu, bu bölümü gitmek için çırpınıp gidemediğin, yalnızlık içinde hüzünle boğuştuğun yaşına ithaf ediyorum.

(Yorumlarda ben de kendi yaşıma ithaf edeceğim. Benimle yorumda buluşun...)




Anlamını bulamayan her duygu zihinde belirsizlik içinde yaşar dururdu. Net olmayan duygular sahibini bulmaya çalışırken zihni karmaşaya sürüklerdi. Bu karmaşa kaoslara neden olurken yanında kabusları getirirdi.

Adlandıramadığım her duygu görmezden geldiğim, yok saydığım her bir hisle birlikte olurken eşsiz geceler ve uykular birer kabusa dönüşüyordu. Tatlı uyku gözlerimi sürünürken zihinde ki karmaşa uykuya teslim olan ruhumu savaşın ortasında, belirsizliklerin yanında bırakıyordu.

Bir birini kovalamaya devam eden bu korku dolu uykulardan dolayı geceleri Ardaylaydım. Gidecek gücü bulamadığımda o geliyordu yanıma. Sessizlik içinde anlaşıyorduk. Artık onunla uyuyor olmam normalleşiyordu. Birlikte uyumak bir rutine dönerken içimdeki hisler rutine dönmekten ziyade ilk zaman ki heyecanı yaşamaya devam ediyordu. Sadece sürekli yoğun bir şekilde ders çalışmam gerektiği için rüyalarım beni yorar hale gelmişti. Hikmet amcayla konuşmak gelmiyordu içimden. Ardayla kalmaya başladığım günden bu yana hiç konuşmamıştıkta. Gördüğüm rüyaların ucu bir şekilde Ardaya çıkması tuhaftı. Beynim neyi planlıyordu bilmiyordum.

Bana ne gördüğümü hiç sormamıştı. Sessiz gözlerimizin arasında geçen sessiz anlaşma buydu. Soru sormak yoktu. Sadece korkuyla uyandığımda sanki göreviymişçesine beni sakinleştiriyordu. Sıkıca sarılması, kokusu ve sıcaklığıyla oldukça iyiydi bu işte.

Derin bir soluk çektim içime. Düşünceler kimi zaman insanın zihninden ziyade kalbinde ağırlık yapıyordu. Düşünceli gözlerim yoldayken yanımda araba kullanan Ardaya baktım. Okula gidiyorduk ve bugün cumaydı. Pazartesi başlayan sınavlarımızdan hemen sonra da her iki dönem için seçtiğimiz sadece tek bir derse ait olan perfonmasları teslim edecektik. Diğer dersler için perfonmaslar sınıfta ki başarı oranımıza göre verilecekti. Derste pek aktif olmadığıma bakılırsa düşük geleceğini şimdiden görebiliyordum. Genelde soruyu çözen ama cevabı söylemeyen biriydim. Ocağın ilk haftasında son sınavları olup dönemi kapatacaktık. Her şeyin üst üste gelmesi bunalmama neden oluyordu. Böyle yoğun bir haftaya girecekken her gece gördüğüm kabuslar ruhsuz bir cedesi içimde taşıyor gibi hissettiriyordu.

Arabanın ön camına düşen yağmur damlaları düşünmemi ertlerken camı yarım açıp derin bir soluk çektim içime.

Gözlerim benden bağımsız kapanırken Ardanın sesini duymamla tekrar açılmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerim benden bağımsız kapanırken Ardanın sesini duymamla tekrar açılmıştı.

"Hadi bugün okula gitmeyelim." Uykulu gözlerim söyledikleriyle canlanmıştı.

MUHTAÇ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin