Kendimi gerçek anlamda değerli hissettiğim nadir günlerden biriydi.Değerli hissetmek aynı zamanda sevilmek demekti. Benm için var olmadığım sevgi bugün beni kucaklamıştı.
İlk defa kutlamıştım doğum günümü. Benim hiçe saydığım bir gündü doğumum. Doğmak istemezdim işin aslı. Bunca acıyı omuzlarımda taşımak, yabancısı olduğum her bir duygula başa çıkmak zordu.
İçimde bir türlü büyütemediğim, aile özlemiyle başa çıkmaya çalışan küçük Derinle uğraşmak boğucuydu. Yok saymak istesemde her seferinde hissettiği bir sevgi de eğiyiyordu boynunu. İnanıyordu herkese. Bir anda muhtaçlık başlıyordu bedeninde, aklında ve ruhunda.
Çekip çıkarmak istiyordum onu bu duygudan. Asla karşılığını alamayacaktı bu sevginin. Onlar çıksa karşıma dimdik durur sevilmemek istediğimi söylerdim içimde ki yanın aksine. Sizin tarafınızdan gelecek sevgiden bir medet unmak istemezdim. Böyle derdim onlara.
Kendime senelerce anlattığım bir masaldı bu. Böyle büyütmüştüm eskik yanımı.
İçimde ki kin ya da nefret miydi bilmiyorum ama olurda karşıma çıkarlarsa bir gün öyle bir kuşanacaktım ki bu zıhrı tek bir hisssiyat barınmayacaktı içimde. Bu şekilde beslerken ruhumu ve aklımı istemeden duvar örüyordum insanlara.
Uzun bir aradan sonra birileri için indirmeye çalışıyordum kuşandığım zıhırı. Yabancısı olduğum her bir ince hereketin, düşüncenin karşısında her seferinde yalpalamam, korkumun anında filizlenmesi bundandı. Özellikle Ardaya karşı. Her bir adımında ona meydan okuyor indiriyordum zıhrımı. Ama bu sefer korku bedenimi sarmış anında çekmiştim kılıcımı. Gözlerim yanarken içim korkudan titriyordu.
Ben tekrar başladığım noktaya aynı duyguların iki katıyla geri dönmek istemiyordum.
Tekrar yalnızlıkla başa çıkmak istemiyordum.
Düzenim bozulsun istemiyordum.
Ya da yeni düzene alışmak...
Korkuyordum.
Telaşla akmasından korktuğum göz yaşımı sildim.
"Ben teşekkür ederim." Bir şey demesine izin vermeden direkt çıktım odama. Nefesim hızlanmış, bedenim ise titriyordu.
Kapının önüne çökmemle göz yaşlarım yolunu bulmuştu. Kendimi kaybetmekten çok korkuyordum. Çünkü benim kendimden başka kimsem yoktu.
Bir hıçkırık koptu ağzımdan. Titrek bir şekilde nefes aldım. Ruhun eksik yanı tamamlandığında korku onu takip ederdi.
Bir süre nefesimi düzene sokarken Hikmet amcadan önce gittiğim pskiloğumun sesi kulaklarımdaydı.
"Kötü hissettiğinde Derin birden on'a kadar say. Rahtlayacaksın." Demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHTAÇ (TAMAMLANDI)
RomanceVar olmak sahip olduğum en büyük acıydı. Doğmak kaderim, sevgisizilik ise gerçeğimdi. Bana gerçeğimi anlatan, hüzünlü masalları dinlerken kuvvetli bir rüzgar esti. Rüzgar yeni bir masalı sıcak elleri ve güzel kahverengi gözleri getirdi bana. Karş...