34.Bölüm-RUHUN MAHKUM EDİLDİĞİ SEVGİSİZLİK

221 24 15
                                    

Lütfen kısada olsa yorum yapıp düşüncelerinizi yazın ve lütfen oy vermeyi unutmayın.

İyi okumalar dilerim.



Hiç bir şeye bağlanmamak sizi özgür kılardı. Giderken arkanıza dönüp bakacağınız, kalmak için nedenizin olmadığı zamanlarda özgürlük sizdiniz.

Kimsesiz olduğunuz gibi.

Zaman zaman tutacak bir uçurtamanın ipini, şefkatli sözler arardınız. Kimseye ihtiyacınızın olmadığını söyleyen tatlı bir nini doldurur kulaklarınızı. Zihninizin bir yerinde kalmak için sebep arayan o yanınızı bilmeden.

Umut herkesin içinde var olandır.

O yok olduğunda... Artık siz de yoksunuzdur.

Sarıldığım bu sıcacık bedene ait gözlerde bunu sezmiştim.

Umutsuzluk gelip çalmıştı o kapıyı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Umutsuzluk gelip çalmıştı o kapıyı. O da hiç düşünmeden açmıştı kapısını. Onu içeride ağırlamış, kendini kimsesizlikle büyütmüş, her şeyden vazgeçirmişti.

Onu ringste seyrederken bir zamanlar her şeyden vazgeçtiğini gördüm.

Kendinden bile vazgeçmişti.

Bulunmak bile istemiyordu. Ona her şey olabilirdi. Kimsenin umrunda olmadığını düşünüyordu.

Ağlamamı durduramdığım için derin derin iç çekmelerim soluğumu kesmişti. Yavaşça ondan ayrıldım. Soğuk ellerim yüzüme düşen damlaları çabucak silmeye çalışırken beni izliyordu. Onu üzmek istemiyordum.

"Ben özür dilerim..." Kısık çıkan sesim sessizliğin içinde büyük gürültüyü oluşturuyordu. Beni kompile kendine çekip kucağına oturttu ve kollarını bana sardı.

"Şş küçük ağlama." Sesi beni sakinleştirmek için söylenen bir nini gibiydi.

"Asıl ben özür dilerim. Bunların olacağını..." Dedi ve sustu. Kafam gövdesinde olduğu için gözlerini göremiyordum.

"Böyle hissedeceğini bilemedim. Bilseydim seni asla getirmezdim." Usulca saçlarımı öpüp geri çekildi.

"Geçti güzelim." Beni sakinleştirmeye çalışırken küçük küçük buselerini saçlarıma bırakıyordu.

"Kan gördüğünde neden bu kadar kötü oluyorsun?" Sorusuyla gövdesinden çekilip ona baktım. Direksiyon ve onun arasında sıkışıp kaldığımı fark etmiş olmalı ki koltuğu geri çekti.

Sargılı elini tutup baş parmağımı üzerinde gezdirdim.

"Benim için kurulan cümlelerin ağırlığına dayanamayıp kaçtığımda yere düştüm..." Yanaklarım tekrar ıslanmaya başladığında zihnimde bir yerde yine o gün de yerdeydim.

MUHTAÇ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin