Draco sırasında oturmuş, yanındaki Blaise ile birlikte Biçim Değiştirme dersinin başlamasını bekliyordu.
Blaise sürekli "Bu ödevi vermem gerek," diyordu. Draco gözlerini devirdi. "Tamam, ne sorarsa sorsun ödevin süresi garip derecede uzun. Rahatça yapabiliriz."
Blaise kaşlarını çattı. "Evet, neden 1 aylık bir ödev verdi, anlayamıyorum. Bu kadın cidden garip... Bir de ödevin ne olduğunu söyleseydi." Draco ona dönüp güldü. "Sanki umrunda, son güne bırakacağına eminim." Blaise de kendisine sırıttığında Profesör McGonagall içeri girmişti.
Sanki herkesin ödevin ne olduğunu beklediğini bilmiyormuş gibi ders işlemeye başladığında Draco omuzlarını silkti. Zaten odaklanamıyordu, aklının nerede olduğu açıktı.
Sonunda bir kız dayanamamış olacak ki dersin bitimine doğru "Profesör?" diye seslendi. "Ödevimizin ne olduğunu söylemeyecek misiniz?" Profesör sakince yürüyerek masasından birkaç parşömene bakındı. "Evet... Ödevin süresini son gün yapın diye uzun tutmuyorum." Gözlüklerinin üzerinden sınıfa bakındığında Draco, Blaise'in yerinde küçülüp kadının gözünden kaçmaya çalışmasını hissetti.
"Ödeviniz uzun çünkü süreç gerektiriyor. Aslında bunun bir ödev amacı taşımadığını da söylemem gerek, elbette not alacaksınız ancak asıl amacım Slytherin Binasının kötü tanınmışlığından kurtulması." Gözleri tek tek öğrencilerde gezindi, Draco'nun gözlerine de bakınıp geçtiğinde "Yani, özen göstereceğinizi umuyorum." diye devam etti. "Sonuçta, bu sizin itibarınız."
Masasından birkaç parşömen alıp gözlüklerinin arkasından baktı, birkaç saniye sessizce okudu. "Her biriniz diğer üç binadan birer öğrenciyle eşleşip, dörtlü gruplar halinde bir ay boyunca seçtiğiniz konuyla ilgili araştırma yapacaksınız." Sınıftaki ani sessizlik şoktan olmalıydı, Draco dudaklarının aralandığını hissetti. "Üzülerek söylüyorum ki, diğer öğrenciler sizlerden birini seçmekte zorlanacaktır. Bu yüzden seçme hakkı sizin, diğer binalardan birer kişi seçip bana söylüyorsunuz... Bay Davidson, başlayabilirsiniz."
Draco ne olduğunu anlamadan hızla sınıfın diğer tarafındaki sarışın çocuğa döndü. Çocuk çekingence ayağa kalktığında "Ö-özür dilerim, Profesör," dedi. "Diğer binalardan birer kişi mi seçmem gerekiyor?"
McGonagall hiçbir şey söylemeden öylece bakmaya başladığında Draco, Davidson'un yerinde olmak istemediğini düşündü. Bu yüzden o birkaç isim gevelerken kimleri seçeceğini hızla düşündü.
Kolunda Blaise'in elinin ağırlığını hissettiğinde ona dönmekte biraz gecikti. "İ-inanamıyorum..." Blaise'in fısıldayan sesi şaşkınlık doluydu. "Bunu beklememiştim, Dray... Bunu hiç-" Onun sesini aniden kendilerine dönen McGonagall'ın sesi böldü. "Evet, Bay Zabini, sanırım siz söylemek istiyorsunuz?"
Blaise itiraz edecekken kadın tek kaşını kaldırdı, Draco yutkunurken çocuk vazgeçip ayağa kalktı. "G-gryffindor, Weasley." Draco önündeki gözlerini şokla ona çevirdiğinde Blaise'in yutkunduğunu gördü.
Draco ani gelen gülüşünü içine hapsetmeye çalışıp eliyle yüzünü sıvazladı, muhtemelen aklına ilk gelen kişileri sayıyordu...
"Bir dakika Bay Zabini, Gryffindor'da birden fazla Weasley var. Acaba hangisinin takım arkadaşı olmasını istiyorsunuz?" Blaise aptal gibi bakakaldığında Draco onun, hiçbirinin adını hatırlamadığını anlayıp, aklına gelen ilk Weasley'in ismini söylerek "Ron... Ronald." diye fısıldadı.
"R-ronald Weasley, efendim." Kadın kafasını sakince sallayıp gözlerini Draco'ya çevirdiğinde Draco hızlıca gözlerini masasına indirdi.
En azından, Gryffindor'dan kimi seçeceğini biliyordu.
-
10 bölümde fic bitiren master degree yazarlar
(ง'́-'́)ง29. bölümde konuya giren bne
(งಠ-ಠ)ง
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Be So Lonely / ❝Drarry❞
FanfictionDon't blame me for falling, i was just a little boy. ^Bu kurgu anksiyete, yeme bozukluğu gibi tetikleyici unsurlar içerir. Lütfen sizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyorsanız okumayın. [tamamlandı]