48

5.1K 536 180
                                    

Draco hızlıca kırpıştırdığı gözleriyle "Ne demeye çalıştığını anlamıyorum." dedi. "Beni bir nevi rüyalarından kurtulmak için mi kullanacaksın?"

Potter birkaç saniye düşünüp "Aslında onun gibi bir şey olacak," dedi. "Ama amacım rüyalardan kurtulmak değil."

Draco onun açıklamasını yeterli bulmayarak "Ne, öyleyse?" dedi. Potter birkaç sesli nefes verdi ve "Siktir, Draco," dedi. "Daha nasıl anlatabilirim? Astronomi Kulesinde pelerinin altında olsam bile elinde hırkamla o-oraya geldiğini görmeyi seviyorum."

Draco yutkundu, onun kendisine küfür etmesini bile duymadı. "Bazen benim orada olduğuma emin olmasan da bir şeyler söylüyorsun, aptal olduğunu düşünmemi sağlayarak sıcak kalmak için büyü bile yapmıyorsun." Potter gözlerini sıkıca kapattı, Draco ona çekinerek "Bunlar ne anlama geliyor?" diye fısıldadı.

Bunları anlamlandırmak zor değildi, sadece Draco korkuyordu. Onun kendisini itmesini istemiyordu, uzaklaşmasını istemiyordu. Yine de kendi kendine ilk fırsatta ondan uzaklaşacağına dair telkinlerde bulunuyordu. Artık kafası karışmıştı, o Draco'nun yanında olmasını istiyor muydu, emin değildi.

Potter yavaşça gözlerini açıp "Beni öptüğün zamandan beri bunu düşünüyordum," diye fısıldadı. "Ne anlama geldiğini düşünüyorum... Bilmiyorum, korkuyorum ama şimdi uzaklaşmanın hiçbir anlamı olmadığından eminim."

Draco "Nasıl yok?" dedi. "Vicdan azabı çektiğini söyledin. Benim yüzümden. Ben bu olmak istemiyorum, Harry."

Çocuğun yüzü hafif bir acıya bürünürken "Biliyorum." dedi. "Üzgünüm, sadece bana yardım et. Değişeceğini düşünüyorum, zaten değişmezse ne kaybederiz ki? Benden uzaklaşmıştın, yine uzaklaşırsın ama bu sefer olmadığından emin oluruz. Geriye sönüp acaba denemeli miydik, demeyeceğimizden emin oluruz."

Draco onun hemen karşısındaki yüzüne baktı, bu kez gözlerine çekilmekten kaçamadı, "Ne hissediyorsun?" diye fısıldadı.

Kahretsin, gittikçe yumuşuyordu. Bu çocuğun iki kelimesine kanmak için hazırda bekliyordu.

Harry yutkunup "Seni öpmek güzeldi," diye fısıldadı. Draco hızla irkildi, "Öyle miydi?" demekten kendini alamadı.

Çocuk kafasını salladı, "Emin bile olamadan kaçtım." dedi. "Ama fazla aniydi, belki biraz... Belki daha yavaş olsaydın ve bunun geleceğini belli etseydin karşılık verirdim."

Draco'nun nefesi titredi, ellerinin sıkı birer yumruk olduğunu ancak fark etti. Midesindeki kasılmanın yan etkisi sızılı bir ağrıydı, bütün vücudu bir parazit almış gibi tepki veriyordu.

Ona sessiz havayı bozmamak için yine fısıldayarak "Şimdi geleceği belli mi?" dedi. Açıkça onu öpmek için izin istiyordu, belki üzeri kapalı bir soruydu ama Draco'nun içini dövmeye başlayan hislere bakılırsa anlaşılan o kadar da kapalı değildi.

Onun gözlerini ilk kez dudaklarında hissetmiyordu ama ilk kez bunu hissetmek bu kadar hoştu. "Sanırım net."

Draco ona kararsızca "Öyleyse?..." dedi. Harry gözlerini kapatıp beklediğini belli ederek "Kapa çeneni ve yap şunu," dedi.

Draco ona biraz yaklaştı, hava aniden kararmış olabilirdi, belki de gözleri görüşünü yitirmişti. Buna aldıramazdı, gözlerini kapatıp öylece onu öpmesini bekleyen çocuğun güzelliği hakkında derin düşünceler içindeydi.

"Hoşuna gitmezse çekil," diye fısıldadı. "Kalmak zorunda hissetme." Çocuk homurdandı, kollarını Draco'nun omuzlarına çıkarıp kendisine çekti.

Ve Draco'nun dudakları ikinci kez onunkilerle buluştu.

-

Evet, atmak icin heycanlandigim bolum buydu 👉👈😔 yani bu ve bundan sonraki🤭🤭🤭

Bu arada begenenler bunu soyluyor, begenmeyen de begenmedigini soylesin!!!!!!!

To Be So Lonely / ❝Drarry❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin