Draco burnunu çekerken Blaise "Evet, biliyorsun hastane kanadı tam da bu gibi durumlar için var." dedi.
Blaise'in çokbilmişçe söylediği sözlere gözlerini devirdi. "Sadece üşüyorum diye oraya gitmek istemiyorum."
Blaise söylendi, Draco o gün girdiği derslerde hiçbir profesörün anlattıklarını anlamamıştı. Akşam olduğu zamansa yatağında öylece hareketsizdi.
Elbette Blaise'e Astronomi Kulesinde soğuk almış olabileceğini söylemezdi. Draco'nun aklına sıcak kalmak için bir büyü yapmanın bile gelmemesiyle ölene dek dalga geçerdi.
Birkaç saat sonra sızlanmalar başlamıştı çünkü dünya üzerindeki başka kimse Draco kadar mızmız bir hasta olamazdı.
Gözlerindeki ağrı düşünmesini engelliyordu, böylece düşünmemeyi seçti. "Harry'i istiyorum."
Blaise ciddi bir yüzle "O konu hakkında..." dedi. "Sanırım bunun için uzun bir listeye adını yazdırman gerek."
Draco sızlandı. "Hayır... Sıcak çay ve Harry'i istiyorum..."
Blaise sert bir nefes verdi. "Böyle olduğun zaman senden nefret ediyorum."
Draco acı içinde öksürerek bunları hak edecek kadar hasta olduğunu Blaise'e gösterdi.
"Tamam... Ah, Potter'ı nerede bulabileceğimi bilmiyorum... Merlin, çayı bile nerede bulabileceğimi bilmiyorum!"
Draco bu kadar mızmız olmasaydı ona gülebilirdi.
Biraz sonra Blaise'in tekrar gelişine sevinemedi bile. Elindeki fincanı dökmeden taşımaya çalışan çocuğa bakarak gülümsedi. Hemen ardından içeri giren Harry'i gördüğünde doğrulmak üzere hareketlendi.
Sonra kolları göğsünde bağlı Weasley ve oldukça rahatsız görünen Granger girdi. Draco yatağında öylece yatarken hareketsiz kesildi.
Harry'i tekrar ancak yanına geldiğini fark ettiğinde görebildi. "İyi misin? Çok hasta görünüyorsun, neden Pomfrey'e uğramıyorsun ki?"
Yüzünde onun elini hissetti, sonra Harry yatağın kenarına yavaşça oturdu. Endişeli gözleri Draco'nun üzerinde dolaşırken Draco gülümsememek için kendini tuttu.
Tamam, özellikle hasta olduğu zaman ilgiyi seviyordu. Bunda kötü olan neydi ki?
Burnunu çekerek "Hayır..." diye mırıldandı. "Çay istiyorum..."
Blaise kısaca öksürerek orada olduğunu belli etti. "Harry ve çay istediğini sanıyordum."
Draco kaşlarını çatarak gözlerini ona çevirdi, sonra kısa bir utanç hissederek hızla biekaç kez öksüren Weasley'e ve Granger kızına döndü.
Duvara sırtını dayamış Weasley küskün duruyordu, çenesini yukarı kaldırmıştı ve kolları hala göğsünde bağlıydı. Granger rahatsız görünse de Draco'nun nasıl olduğunu merak ediyor gibi duruyordu.
Harry elini Draco'nun saçlarının arasından geçirdiğinde gözlerini tekrar ona çevirdi. Hafifçe gülümserken "Birileri ilgilenilmek mi istiyor?" diye fısıldadı.
Draco burnunu çekerek hafifçe kafasını salladı.
Harry biraz daha yüksek sesle "Öyleyse," dedi. "Bunu seyirciyle yapacağımızı sanmıyorum."
Dönerek arkasındaki arkadaşlarına baktı. Weasley doğruldu, açıkça bir şey gösterir gibi ellerini Draco'ya uzattı. "A-" Sonra ne söyleyecekse vazgeçip ellerini bacaklarına vurdu, sert bir nefes verirken hızla arkasını dönerek ilerledi ve kapıdan çıkıp gitti.
Granger onun arkasından yavaşça ilerlerken "Şey, geçmiş olsun." dedi. Draco ancak kafasını sallayabildi.
Biraz sonra Harry önüne dönerek "Sandığımdan kolay oldu." diye mırıldandı.
Draco kuru dudaklarını yalayarak "Seni burada olmaya zorlamıyorum, değil mi?" dedi. "Yani, belki onlarla olmak istiyordun-"
Blaise kendisinin sözünü keserek "Onları kütüphanede buldum," dedi. "Muhtemelen hasta senle ilgilenmek bile oradan daha iyidir."
Draco derin bir nefes vererek Harry ve kendisinin hemen yanında, elinde hala fincanı tutarak ayakta duran Blaise'e döndü.
"Tamam... Muhtemelen değildir..."
Blaise mırıldanarak fincanı hemen yanındaki komodine koyup ilerledi. Kapıyı arkasından kapatarak çıktığında Draco sonunda gözlerini Harry'nin yüzüne çevirdi.
"Hayır... Burada olmayı kütüphanede olmaya tercih ederim." Draco, Blaise'in söyledikleri için düşünceyle kaşlarını çattığında Harry güldü. "Hayır, birkaç yere daha tercih ederim..."
-
Garsonum ve istifa etmek istiyorum cunku manyak olucam,,, bu panele hadi yaparsin aslansin gibi yorumlar alalim bakalim
Almazsam aglarim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Be So Lonely / ❝Drarry❞
FanfictionDon't blame me for falling, i was just a little boy. ^Bu kurgu anksiyete, yeme bozukluğu gibi tetikleyici unsurlar içerir. Lütfen sizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyorsanız okumayın. [tamamlandı]