50

5.2K 476 83
                                    

Draco ikisi kahvaltıya dönmeye başlamışken bir anda durdu. Harry bunu hissedip arkasını döndüğünde ona bakmadan "Siktir," dedi.

Harry yaklaşıp "Ne oldu?" dedi. Draco büyümüş gözlerini ona çevirip "Aklımdan uçup gitti!" dedi. "McGonagall'a beni gruptan almasını söyledim!"

Harry'nin gözleri büyüdü. "Ne?"

Draco sıkıntıyla ellerini yüzüne götürdü, sertçe sıvazladı. "Senden uzak durmak için, daha fazla kötü hissetme diye..."

Harry elleriyle uzanıp Draco'nun ellerini yüzünden çekti. Yüzündeki şaşkınlık gitmişti, Draco'nun anlam veremediği bir şekilde bakıyordu. Draco yüzünün kızardığını hissetti. "Bunun için gerçekten de McGonagall'la konuştun mu?"

Draco etrafa bakındı, gözlerini onunkilere çeviremedi. "Kötü hissetmeni istemedim."

Harry'nin bir nefes verdiğini duydu, şaşkın sesi "Draco..." dedi. Draco onu duyunca yutkundu.

Sonra Harry sakince "Peki şimdi ne olacak?" dedi. "Onunla tekrar konuşacak mısın?"

Draco sonunda ona bakarak "Nasıl konuşabilirim?" dedi. "Dalga geçtiğimi düşünür."

Harry biraz kendisine baktı, sonra "İstersen ben konuşurum." dedi.

Draco hızla kafasını salladı. "Merlin, hayır. Bu çok utanç verici olur, senden... S-senden hoşlandığımı anlar."

Harry gülümsedi. "Bunu ilk kez söylüyorsun."

Draco onun gülümsemesiyle istemdışı gülümsedi. "Galiba öyle." Sonra gözleri ona daldı. Ne kadar güzeldi, Draco'ya gülümseyerek bakıyorken daha da güzeldi.

Sonra irkildi, gözlerini ondan çekerek "Ama gündemimiz bu değil." dedi. Harry buna gülse de kafasını salladı.

"Ben hala onunla konuşmam gerektiğini düşünüyorum. Hem, muhtemelen zaten anlamıştır. Onunla nasıl konuşmuş olabilirsin ki?" Draco ona biraz bakınsa da inleyerek "Evet." dedi. "Kesinlikle anlamıştır, haklısın... Ah, Merlin."

Harry tekrar gülerek "Tamam, bu o kadar da önemli değil." dedi. Draco hala kızarık olduğuna emin olduğu yüzüyle ona baktı. "Nasıl değil?"

Sonra onun ilk söylediklerine cevap olarak "Hem, onunla konuşmamalısın. Önüme çıkan her sorunda benim için birileriyle mi konuşacaksın?" dedi. Annesine yazdığı mektup, McGonagall'la konuşmak istemesi... Draco bunlardan rahatsız olmuş gibi konuşsa da o kadar hoşuna gidiyordu ki, şimdi biraz ortasına geldikleri bahçedeki insanları umursamadan tekrar kollarının arasına girmek istiyordu. Arsızca one tekrar uzanıp dudaklarını öpmek istiyordu.

Harry buna tekrar güldü, "Sanırım bunu yapabilirim," derken ellerinen biri uzanıp yavaşça Draco'nun elini tuttuğunda, Draco midesinin olduğu yerde ters döndüğünü sandı. Yutkunup istemsizce etrafa bakarak "Harry..." diye fısıldadı.

Harry'nin gülümsemesi bir an bile solmadı. "Draco?"

Öylece gülümseyip havadaki elleriyle oynaya, onlara bakan çocuğa bir an bakakaldı. Biraz önce kırılmasından korkup kendisini tehdit ettiği gözlükleri gözlerindeydi, Draco bundan sonra ondan hep gözlüklerini çıkarmasını isteyebilirdi. Şeffaf gözlük çamlarının onun çam ormanlarını bu kadar örtmesi, onları her an görmek isteyen Draco için haksızlıktı.

Sonra onun gülümseyişi Draco'ya da bulaştı. Birleşik ellerinden Draco'nun tüm vücuduna yayılan bir his vardı, uyuşturuyordu.

Sonra ona sakince "İ-insanlar var." dedi. Sesinteki titreme Harry'i güldürdü, açıkça Draco'yu bu kadar etkilemekten hoşlanıyordu. Draco kendini toparlayıp onun gülmesini bile engelleyemiyordu.

Harry bir an sonra omzunu silkti, gözlerini kendisininkilere çıkartıp "Benim umrumda değil," dedi. "Ama senin öyleyse...?"

Draco ne yaptığını bilmeden kafasını iki yana salladı.

Sonra asıl konuşmaları gereken konuyu tekrar hatırlayarak gözlerini yumdu, yutkunarak onun etkisinden çıkmaya çalıştı. "Artık aynı grupta olmayacağız demek."

Harry kendisine kararlı gözlerle bakıp "Öyle olacağız." dedi. "Bunu çözeceğim. Yapman çok hoşuma gitti ama artık benden uzak durmana gerek yok."

Draco ona kararsızca "Hoşuna gitti, öyle mi?" dedi. Harry kendisine coşkuyla baktı. "Merlin, Draco elbette hoşuma gitti. Bunu gerçekten yapmak istemedin, öyle değil mi?" Draco biraz beklese de ona kafasını salladı.

"Ama benim için yaptın, kötü hissetmemi istemediğin için."

Harry şefkatle kendisine baktı, Draco onun gözlerinde gördüğü hisle yutkundu. Bunca yıl çocukça ilgi çekme çabasının, bu bakışları görme arzusundan kaynaklandığını tam o an fark etti.

Harry, Draco'ya sanki dünyadaki her şeyi sunmak istermiş gibi bakarken.

Sanki dünyadaki her şey Draco'nundu ama doğrusu, bir çift çam ormanından gözlerini çekip diğer şeylere bakamazdı bile.

-

Yuhhh elli

To Be So Lonely / ❝Drarry❞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin