Draco hafta sonunu kimseyle konuşmadan bitirdi. Bazen İhtiyaç Odasına gidiyordu, Astronomi Kulesine zaten sürekli gidiyordu ama ona hiç rastlamıyordu. Aslında bu şaşırtıcı da değildi. Belki de kendisi bile sadece alışkanlıktan gidiyordu, onu görmek gibi bir niyeti de yoktu.
Annesine göndermek için bir mektup hazırlamıştı ama göndermek için yeterli cesareti olmamıştı. Bütün mektup boyunca yazmak istemediği satırlar boyunca anlatmıştı.
Beni Hogwarts'tan almak için şüpheye düşüyorsan, düşme anne. Belki de geri dönmek bana iyi gelecektir. İnsanların kötü davranışlarından bunaldım.
Göndermekten emin olamıyordu, bunu sonraya bırakmaya karar verdi. Sonra pazartesi sabahı yemek yerken bir mektup geldi.
Kalbi hızla atmaya başladı. Elindeki mektuba sıkıntıyla baktığında açmak için cesaret bekliyordu. Annesi kendisine artık Hogwarts'ta olmayacağını söylerse ne yapacaktı? Her şeyi bırakıp gidecek miydi? Ona mektup bile yazmıştı ama gitmeyi tam anlamıyla hiç düşünmemişti.
Gözleri Gryffindor Masasını buldu, gerçekten de öylece gidebilir miydi?
Yemek yemeyi bırakması Blaise'in dikkatini çekmişti, Draco'nun omzuna uzanıp "Ne oldu?" dedi. Draco onu umursamadı.
Sonra Blaise elindeki mektubu gördü. Hiç de Draco'nun tahmin edeceği gibi bir tepki vermeyip önüne döndü, hiçbir şey söylemeden yemeğine devam etmeye başladı.
Tamam, bu garip olsa da Draco o an bunu düşünemezdi. Yavaşça yutkunarak mektubu çıkarttı. Yine bütün mektup boyunca dikkatini çeken yer, mektubun ikinci yarısı olmuştu.
Oğlum, Hogwarts'ta seni izlemesini istediğim kişinin bile bilemeyeceği şeyler yapmana kızmam gerekir mi, bilmiyorum. Oysa onun sana iyi geldiği kesin, bana kilo aldığından bahsetti. Sanırım kızmam haksızlık olur, yine de annene daha erken anlatmanı isterdim. Blaise'e kalbimi tekrar tekrar kazandığını ilet.
Ve şaşırdığımı itiraf etmem gerek, yine de düşününce belki de her zaman açıkça belliydi. Sadece görmemekte direnen annen ve babana kızma. Sana asla kızmayacağız, aksine bu zamana kadar yanında olamadığımız için bizi affet.
Seni sevdiğimi biliyorsun, ben de Hogwarts'ın sana hiç olmadığı kadar iyi geldiğini artık biliyorum. Seni oradan ayırmak, şimdi sana ısdırap çektirmekten başka bir şey olmayacaktır. Yatağına huzurlu gir, oğlum. Annen için, eve dönmeni beklemek sorun olmayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
To Be So Lonely / ❝Drarry❞
FanfictionDon't blame me for falling, i was just a little boy. ^Bu kurgu anksiyete, yeme bozukluğu gibi tetikleyici unsurlar içerir. Lütfen sizi olumsuz etkileyeceğini düşünüyorsanız okumayın. [tamamlandı]