Hırsız {bxb}

64* final

Bundan önce bir bölüm daha attım ilk onu okuyun, bölüm sonu aciklama var. Bölüm içinde smut var.
{Yazar}

Tarık'ı mavi saçından tanır tanımaz sırtındaki çantayı yanındaki Barkın'a attığı gibi tam giyemedigi ayakkabıları ile ilerlemeye başladı oraya hızlı hızlı.

Arkası dönük çocuk daha ne olduğunu fark etmeden sırtında hissettiği eller ile o tarafa dönünce gördüğü gülümseyen yüzü fark eder etmez ayağa fırlamıştı.

Uzun zaman olmuştu be.

Birbirlerine sarılırlarken Bulut orada oturmuş elindeki bira ile ikiliyi izliyordu. Gözü arkaya, Barkın'a kaydiginda ellerini cebine sokmuş şekilde onları izlediğini gördü.

Umarım bir sorun çıkmazdı, buraya dinlenmeye gelmişlerdi sidik yarışına değil.

Ege ve Tarık konuşmaya başlarken örtünün üzerindeki kızların hep bir ağızdan gözlüklü çocuğa seslenmesi ile seslenme şekillerinden bir bolluk olduğunu anlayan Bulut içindeki kötü hissi bastırmaya çalışarak döndü.

Onlara baktığında elinde kocaman plastik şişe olan Nilda bağırarak "Saçını maviye boyayalım mi?" Demişti.

Gozleri istemsizce devrilirken sevgilisine baktı yavaşça. Kenarda yüzünde muzip bir sırıtma ile oturan kız ellerini iki yana açmış sanki fikrin ondan çıktığını ikisi de bilmiyor gibi suçsuz ayaklarına yatıyordu.

"Ölümü çiğnemeniz gerekir."

*

"Sadece bir tutam Deniz, lütfen."

"Tahmin ettiğimden daha kolaydı." Selen Simay'in omzuna yaslanirken mırıldanmıştı gülerek.

Kısacası, Tarık'ın saçlarının dibi geldiği için buraya gelirken saç boyası almışlardı. Tabi, hedefleri evde boyamaktı fakat lafı açan Deniz'in ardından Nilda'nın aklıma gelen muhteşem fikir ile burda yapmaya karar vermişlerdi. Hem daha geceye çok vardı istedikleri kadar eglenebilirlerdi.

Diğer yanda Tarihin zaten masmavi olan saçlarının dibine her zamanki alışmışlık ile boyayı yavaş yavaş döken Nilda artık ezberledigi saç diplerini doldurdu.

Yaklaşık iki saat bu şekilde geçti, Tarik büyük bir alışmışlık ile bunu tamamlayıp birkaç metre ilerideki çeşmede saçını yikadiktan sonra kurulasa da işler Bulut için farklıydı.

Yıllar önce oynadığı tiyatro gösterisi dışında hiçbir zaman saçını boyamamisti, o bile iki hafta kalmıştı zaten saçında.

Yine de aynaya baktığında saç altlarinin masmavi olduğunu görünce gülmeden edememiş ve hızla sevgilisine dönüp düşüncesini sormuştu.

Tabi, boynunun neredeyse hepsini de saçları ile boyayan sevgilisi gormedigime şükrederek gülmüş ve ne kadar güzel olduğu ile ilgili iltifat ettikten sonra eve gidene kadar çocuğun ensesinin neredeyse hepsinin mavi olduğunu bilmeyecegini anlayıp rahatlamıştı.

Bu sekilde geceyi ettiler.

Gece tahmin edildiğinden daha uysal şekilde kurulan beyaz perde dümdüz olana kadar söylenen Simay ve Selen ikilisi memnun edilince kolları ağrımış Barkın ve Tarık sonunda indirmişti kollarını.