{Yazar}
Alarm ile uyanan kıvırcık kafasındaki feci ağrı ile mücadele ederken bir yandan da gözlerini yavaş yavaş açarak dün gece eve gelir gelmez tam anlamıyla attığı yerde uyuya kalmış çocuğa baktı.
Bazı saçları önüne gelmiş ve salyası akmış Tarık horul horul uyuyordu.
Oflayıp ağrıyan bedenini kütleterek biraz da olsun daha iyi hissetmeye çalışsa da gram değişim olmamıştı.
Alarmı kapattıktan sonra telefonundan saate baktı. Ardından karşı duvara dayanmış ölü gibi yatan çocuğa. Bu halde hayatta ise gidemezdi.
Ege ilk içkisinde bile bu duruma gelmemişti.
Dudaklarını birbirine bastırdı ve yorganı üstünden neredeyse atarak ayağa kalkıp ölü çocuğu es geçerek lavaboya ilerledi.
Havalar yavaş yavaş ısınsa da oturduğu ev çöp olduğundan hala yerler soğuktu.
Yüzünü çivi soğuğu suda yıkadıktan sonra aynada kendine baktı. Hoşgeldin Barkın'dan önceki Ege... Hoşgeldin tipini siktigim.
Göz altları kırmızı olmuştu yeniden, uykusuzluk ve yorgunluk da işin cabasıydı resmen.
Kurumuş dudakları dökülecek gibiydi teninden adeta parmaklarının uçlarını hissetmiyordu bile. Ciddi anlamda sağlıklı değildi.
Buna her saniye titremeye başlamış elleri ve feci derecedeki dikkat dağınıklığı da eklendiğinde her an kriz geçirebilecek olmasından şüphelenmemek işten bile değildi.
Bunları düşünürken çoktan giyinmişti. Kararlıydı, mavi saçlı çocuk dinlenmeliydi.
Yorgun adımlarını odasına yönlendirip bir kağıt ve kalem aldı.
Tarık, ise gitmene gerek yok. Ben Nilda ile konuşurum. Evde kal, dinlen. Dolaptaki içkileri İÇME.
Notu bıraktıktan sonra kapıyı çekip çıktı ve nefesi kadar düzensiz olan adımlarını yönlendirdi iş yerine.
Aklında dün mavi saçlı çocuğun ona dedikleri dönüp duruyordu... Ondan da zor bir hayatı olabilirdi zavallı çocuğun. Gece eve gelir gelmez uyuyamamasının nedeni ise bu düşüncelerdi işte. Sahi, kaç saatlik uyku ileydi şu an?
Sabah sağlam kafayla yeniden düşünmesi gereken kararlar vermişti. Yine düşünüyordu da, başka çare yok gibiydi.
Tarık'a birlikte yaşama fikrini sunacaktı.
Evet, biliyorum. Hiç güvenli değil daha birkaç gündür tanıdığın biri ile aynı evde yaşamak. Ama yani, Ege de zaten melek değildi sonuçta.
Hem artık sanırım onlar birbirleri için birkaç gündür tanıdığı biri değildi.
Gece çocuğun anlattığı şeyler kafasında dönüp duruyordu. Kızın ona yaptıkları, çaresizliği. Yine de sevmesi ve hala ismini söylerken sesinin titremesi...
Bu sır altından kalkabileceği bir şey değildi. Ancak geri ödeme ile altından kalkabilirdi.
O ona bütün hikayesini anlatmıştı. Şimdi sıra Ege'deydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-