19*

5.8K 428 308
                                    

{Yazar}

Bir buçuk saatlik mutlak sessizlik ve klavye sesleri ile birlikte Ege karşısındaki kızı kesiyordu. Aklındaki yüzlerce soruya karşı dalgın dalgın kısa saçlı kızın hareketlerini izliyordu.

Üstüne giydiği beyaz bluz ve altındaki kalem etek ile tam Fransız kızları andıran Simay hafif açık ağzı ile ekrana bakıyor ve sürekli bir şeyler yazıyordu. Ciddi anlamda kız aşırı güzeldi.

Onu ilk gördüğü günkü gibi değildi. Üstüne giydiği rahat kıyafetler yerine iş yerine uygun sade kıyafetler gelmişti. Yüzü makyajsızken şimdi ise hafif bir makyaj ile daha feminem gözüküyordu.

"Biraz daha beni izlersen hoşlandığını düşüncem." Hala ekrana bakmaya devam eden kızın ağzından bunlar çıkmıştı. Hafifçe gülüyordu sanki.

Ege kızın yüzünden gözlerini çekip yere bakmaya başladı bu sefer. Biraz utanmıştı sanki. Kıza dik dik bakmıştı sonuçta.

Kısa saçlı kız parmaklarını klavyeden çekip çıtlattıktan sonra Ege ile göz teması kurdu. Geldiğinden beri oturduğu yerden onu izliyordu. Kim bilir ne düşünüyor diye düşündü. Dudaklarını birbirine bastırdı ve birkaç saniye ona baktı.

"Ne merak ediyorsan sorabilirsin."

Dediği şeyden sonra Ege şaşırmıştı. Çok mu belli ediyordu acaba bir şeyleri merak ettiğini? Veya sadece öylesine mi söylemişti. Büyük ihtimalle hayvan gibi onu izlediğinden öyle demişti.

"Bir şey merak ettiğim yok, dalmışım." Diye toparlamaya çalıştı bu sefer. Ama kızın yüzünde ki ifade inanmadığını aşırı belli ediyordu.

"Peki, sen bilirsin. Ben diyeceğimi dedim."

Ege'nin içine bir kere kurt düşmüştü bile... Tek sormak istediği şey sevgili olup olmadıklarıydı. Yani, sorsa ne olurdu diye düşünüyordu ama bir yanı da yanlış anlayacağı -tam olarak olayın ne olduğunu anlayacağı- konusunda endişeleniyordu. Herkes endişelenirdi aslında böyle bir durumda.

Simay önündeki çocuğa güldü. İçini yiyip bitiren soruları ona sormak yerine içinde kavga ediyordu.

Ege onun güldüğünü görünce daldığı yerden gözlerini çekti ve kıza dönüp "Ne oldu?" Diye sordu.

Ege artık dayanamayacaktı. Biraz daha sormazsa meraktan patlayacak veya kızın üstüne saldıracaktı. Derin bir nefes verdi.

"Bir şey sorucam. Ama Barkın'a bu konuda tek kelime etmek bile yok. Anlaştık?"

Simay ellerini klavyeden çekti ve kafasını sallayıp sandalyesinde geriye yaslandı. Onun da Ege'ye soracakları vardı.

"Barkın ile aranızda bir şeyler var mı?" Dedi kısık bir sesle. Simay hafifçe güldü yeniden saçlarını geriye attıktan sonra çocuğu izledi.

İçinden bir tahmin ettiğim de yanlış çıksın ya demişti resmen. İlk görüşte anlamıştı ikisinin arasında bir şeylerin arkadaşlık dışı olduğunu.

Yüzünü ciddi bir şekilde çevirip "Niye sordun?" Dedi gayet katı bir ses tonuyla. Biraz daha malzeme çıksın istiyordu sadece.

Hırsız {bxb}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin