{Yazar}
Gözlerini daldığı yerden çekti siyah saçlı çocuk, ardından günlerdir yaptığı gibi ağzına sigarayı alıp yaktıktan sonra camından dışarıya bakarak derin bir nefes çekti ciğerlerine doğru.
Gözleri dışarıya dalmışken milyonuncu kere aklından geçirdi yaşadığı onca şeyi, ne hata yapmış olabileceğini veya neden gittiğini.
Sonrasında eli yeniden telefonuna gitti. Telefonu açıp ses kayıtlarına girdikten sonra gün içinde normal bir aktivite haline gelen şeyi tekrarladı.
"Ege, çocukluğuna mâl olan ve seni en dibe batıran uyuşturucudan kurtulmak için her şeyi göze almaya hazır mısın? Beynin sana bu yolda her türlü zorluğu çıkartacak. Hazır mısın?"
"Dikkatli ol, bu ses kaydına evet dediğin andan itibaren. Sinir hastası bir milyonerin evinde yaşayacaksın. Ve bu sinir hastası milyonerin tek amacı sana uyuşturucuyu bıraktırmak olacak. Tekrar soruyorum, şeytan ile anlaşmaya hazır mısın?"
"Peki senin isteğin ne olacak?"
"Ufak bir iyilik diyelim."
"Anlaştık."
Dudakları yeniden acı ile titredi ve ağlamaktan tahriş olmuş derisine bir damla daha yaş düştü. Güçsüz düşmüştü ve bunun yanında her yeri acıyordu.
Kaç gün geçmişti, kaç gün onsuz geçmişti?
Kaç kere nefes alıp vermişti bir kere daha yaşamak için amacı olmadan. Kaç kere gözlerini onun gözleri ile buluşturma arzusu kaybolmuş şekilde kırpmıştı. Kaç kere kalbi sahibi olan adam uzaklarda iken atmıştı.
İçi yanıyordu, bir çocuğun elleri arasında erimiş bir mum gibiydi ve şimdi yoktu o çocuk, eller bir anda çekilmişti. Ne olmuştu da gitmişti bari bunu deseydi.
Gözleri yanarken sildi hızla ve günlerdir yıkamadığı saçlarını sağa sola savurup iyice karmakarışık bir hale soktu.
Alt katta oturan ikiliden bir ses çıkmıyordu bomboş ve sessiz odada bir şeyler düşünmek için canını verecek hale gelmişti ikili.
"Ege kendi iradesi ile gitmiş olamaz." Diye mırıldandı Selen gözlüklerini kafasına koyarken.
Simay dönük gözlerini parkeden çekip kafasını salladı ve "Neden olmasın Selen? Korkmuştur belki kaçmıştır. İlişkinin altında ezilmiştir belki de? Nereden biliyorsun."
Simay eskiden yaşadığı şeyleri düşününce korkup kaçmanın ne kadar da insansı bı şey olduğunu bir kere daha anlıyordu.
İnsan kendini tehtit altında hissettiği andan itibaren sorunu çözmek yerine kaçmaya çalışırdı. Daha cazip gelen bu şeyi yaparken yüzleşme korkusundan kaçardı aslında.
Ege de belki kaçmıştı yüzleşmek yerine.
"Onu tanıyorum, kaçacak biri değil... Ya zorla götürdülerse?"
Simay alayla gülüp kafasını iki yana salladı "Sevgilim, filmlerde ancak öyle olur... Nasıl yapsınlar kocaman adamı mı kaçıracaklar?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-