30*

4.3K 313 121
                                    

{Yazar}

Açık omzuna kondurulan küçük öpücük ile gözlerini açtı Ege yavaşça ve güneş dolayısıyla kısarak.

Barkın sırtını duvara vermiş ona bakıyordu gülerek. Ege de ona güldü hafifçe sonra tek gözünü kısarak saate baktı. Ve sonra da yine o lanet günün geldiğini hatırladı.

Hastaneye gidecekti.

"Günaydın." Diye mırıldandı Barkın çocuğu göğsüne yaslarken. Kıvırcık çocuk hemen yerini benimseyip kafasını oraya sürttü ve sanki sıkı sarılırsa hastaneye gitmeyeceklermiş gibi Barkın'ın uyurken açılan beline elini atıp kendine doğru çekti yavaşça.

"Gitmek istemiyorum." Diye mırıldandı acı çeken bir ses ile Ege. İstemiyordu gitmek bir daha ve bir daha aynı şeyleri yaşamak ve sonunda yine kötü bir rüya olarak kaldığını kendine söylemek.

Bir daha o soğuk aletin üzerine yatmak veya korku ile bitmesini beklemek istemiyordu. Zaten uyuşturucu isteği bitmişti daha niye gitmek zorundaydı ki?

Barkın kafasını salladı ve "Ben de seni götürmek istemiyorum. Ama... Bir anlaşma yaptık."

Sevdiğini ağlarken veya korkarken görmek istemiyordu. Çaresizce bitmesini beklemek istemiyordu. Onu sakinleştirmek için her boku denedikten sonra bile orada onun çaresizce bitmesini beklemesini istemiyordu.

"Anlaşmayı iznin ile sikmek istiyorum." Dedi kafasını siyah saçlı çocuğun göğsünden kaldırdıktan sonra Ege. Barkın güldü ve alnına küçük bir öpücük kondurup onun yüzüne baktı.

Şişmiş ve kızarmış gözler dağılmış saç ve yukarı kalkmış dudaklar aşırı şirin gözüküyordu.

"Barkın." Diye mırıldandı ege.

"Hm?" Barkın gülerek ona bakarken ege sırıttı ve "Gitmeyelim uyuyalım." Dedi belki kabul eder diye düşünerek. Gitmek cidden istemiyordu.

Barkın kafasını iki yana salladı ve doğruldu yavaşça çocuğun üstünden geçerek yere ayaklarını bastı.

Yatakta tek kalmış çocuk huzursuzca gerildi ve sonrasında yavaşça doğrulup aynı Barkın gibi ayağa kalktıktan sonra telefonuna bakan çocuğun yanından geçerek banyoya ilerledi.

Ne gerek vardı gitmesine anlamıyordu. O aptal adam da bir türlü 'İyileştiniz, şimdi kapıdan siktir olup gidebilirsiniz.' türünden bir cümle söylemiyordu.

Lavaboya ilerlerken açılan kapı ile gözleri kan çanağı Simay çıktı karşısına.

Kızın zaten solgun olan teni sararmış ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. Garip bir şekilde yalpalarken burnunu çekti ve kıvırcık çocuğa baktı.

Ege kaşlarını çatıp "İyi misin?" Diyince kısa saçlı kız kafasını iki yana salladı ve "Üşütmüşüm." Diye mırıldandı. Sesi o kadar kısık geliyordu ki iki adım ötesinde duran Ege bile zor duymuştu.

Ege ona adımlayıp elini kızın alnına koyduğu gibi geri çekti hızla. Yanıyordu...

Ege bu kadar sıcakken kızın ayakta durmasına bile şaşırmıştı. O olsa bayılırdı herhalde.

Hırsız {bxb}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin