{Yazar}
Çalışma odasında oturan Barkın artık düşüncelerinden kaçamıyordu sanırım. Köşeye sıkışmıştı kısaca.
Neredeyse her saniyesi Ege ile iken kıvırcık saçlardan, esmer tenden, kahve gözlerden nasıl kaçabilirdi acaba? Kalbine oturuyordu sanırım bu his.
Hayır, sadece kalbine değil. Bütün vücudunu altüst ediyordu. Sinir sistemi mayışmış gibiydi yemek yemesi sadece onunlayken devreye giriyordu. Sigaraya bağımlı olmaya başlamıştı. Bu, bu hiç iyi değildi en son sigaraya bağımlı olduğunda ailesini kaybetmişti.
Onu izlemekten kendini alamıyor hatta sarılmamak için kendini zor tutuyordu. Bir kere sarılınca bir daha bırakmak istememişti ve şimdi de geri istiyordu.
Geri istiyordu kolları arasındaki bedeni. Geri istiyordu gülüşünü. Kısacası onunla ilgili tattığı her şeyi bir kere daha yaşamak istiyordu. Bir kere daha yapmak bir kere daha hissetmek. Sonra bin kere. Yüzbin...
Ona baktığında gördüğü şey kelimenin tam anlamıyla mükemmellikti. Başka nasıl tarif eder bilmiyordu sanki, hani derler ya Allah özene bezene yaratmış. Bu sözün vücut bulmuş haliydi Ege.
Ayrıca en büyük kalesini de kaybetmişti. Kendini işe vermesi, artık o bile düşüncelerinden kaçmaya yaramıyordu. Dikkati dağılıyordu bir şekilde, sürekli aklında o vardı zihni onunla doluydu. İyi veya kötü o her şeyini ele geçirmişti gece rüyalarını ve kabuslarını. Sabah gözünü kapattığında gördüğü yüz oydu. Gözünü açtığında da orada oluyordu.
Bu hissi söküp atmak istiyordu ama imkansızdı. Neredeyse iki ay olacaktı birlikte kalmaya başlayalı ve olmuyordu... Yapamıyordu bunu.
(Not: uzun bir zaman atlaması oldu yaklaşık bir aylık yani haberiniz olsun. Bu arada ehehehhehe oy verin arkdşlr oy lazım. Ekmek lazım su lazım oy lazım. Sizi sevyrm.)
İki koca ay boyunca her gün yüzünü görüyordu ve o yüzde küçük tebessümler yakalamak için kırk takla atmaya hazırdı. İtirazı yoktu.
Barkın salak değildi, sadece bu konularda kabul etme sorunu vardı. Onunla kabul etmişti eşcinsel olduğunu.
Hâlâ söylemeye dili varmasa da içten içe biliyordu. Öyleydi ise zevk almadan yaptığı seksler ve birçok heteroseksüel aktivitesi zevk vermiyordu. Öyleydi işte bir şekilde kabullenmesi lazımdı.
Tabi, tek kabullendiği şey bu da değildi.
Çocuk gibi kaçma olayının sonuna gelmişti sanırım. Ege adım adım yaklaşmış önce kalbini sonra beynini şimdi ise vücudunun tamamını ele geçirmişti. Ama nasıl güzel yapmıştı bunu. Nasıl sakin nasıl hoş. Ölüm fermanını imzalamıştı Barkın güzel bir kalemle. Sonra da kıvırcık saçlı çocuğun eline uzatmıştı. Seve seve hemde.
Ona her baktığında gördüğü şey aynıydı. Aynı duyguları barındırıyordu. Sanki bir anda bütün dünya kararıyor ve Ege'nin esmer teni aydınlık kalıyordu sadece. Retina yakan cinsten bir aydınlık hemde. Öyle böyle değil yani.
Barkın başlarda biraz da olsa Ege'ye yardım eden, onu hayata bağlayan kişi gibi görmüştü kendini. Şimdi fark ediyordu aslında kimin kimi hayata bağladığını aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
Roman d'amourBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-