{Yazar}
"Peki. Böylelikle bu evden de defolup çıkarım."
Çocuk nefes nefese konuşunca Barkın vücudunu ona döndürdü. Her şeyi dinlemeye hazırdı sanırım. Yani, öğrenmek istemesi ne kadar garip olsa bile.
"Sekiz yaşımdan beri düzenli olarak uyuşturucu alıyorum."
Hadi bu cümleyi sindirmeye çalışalım.
Sekiz. Yaşımdan. Beri. Düzenli. Olarak. Uyuşturucu. Alıyorum.
Kelimelerin altında kalmadan anlayamayacağınız bir cümle değil mi? Sekiz yaşınızdan beri, daha küçücükken kolunuza lastik geçirip damardan uyuşturucu aldığınızı düşünün.
Barkın da aynı şeyleri hissetti. Vücudu ağırlaştı biraz da kalbi acıdı.
"Çok küçükmüşsün." Ege dalga geçer gibi güldü. Tabikide çok küçüktü. Yaşıtları okula giderken o terk edilmiş binalarda uyuşturucu alıyordu.
"B-bi çete var, ailesi sorunlu olan çocukları alıştırıyor bu türlü işlere. Annem ve babam boşanma dönemindeydi. Ne kadar ağladım hatırlamıyorum bile, bir gece babam annemi evden attı ben de o gece evden kaçtım."
Sesi titreyince durdu ve tırnakları ile oynamaya başladı. Barkın daha çok dinlemek istiyordu onu ama zorlamak da istemiyordu. Sonuçta içinde oldukları durum o kadar aptalcaydı ki.
"Küçücük çocuğum, nereye gideceğim hakkında hiçbir fikrim yok, koşa koşa çocuk parkına gittim. B-bir adam vardı. Bana yardım edebileceğini söylemişti, yalanmış. Kandım ben de işte."
Gözünde biriken yaşı elinin tersi ile sildi. Burnunu çekip "O gün ilk kere aldım işte, iyi hissettirmişti sanırım. Adam onun için çalışırsam daha çok verebileceğini demişti. Kabul ettim, etmeseydim keşke ama ettim. Annemin yanına bıraktı beni. Bana bir adres verdi sabah okula gitmeden önce gelirsem bana görev vereceğini söylemişti. Verdi de."
Barkın çocuğun dediklerini ağzı açık dinlerken çocuğa sarılmak istiyordu. Sıkı sıkı sarıp 'Ben yanındayım' demek istiyordu. Neden böyle hissetmişti ki? Sanırım yeniden benliğine yakalanıyordu.
Kaçmak için bin takla attığı kişiye bir kere daha yakalanmıştı, kendisi. Olduğu kişi, ve en kötüsü de şu anda kaçmak bile istemiyordu kendinden.
"Hırsızlık, kapkaç, soygun, yan kesicilik ve adam bıçaklama. Bir çok iğrençlik yaptım uyuşturucu için. Artık o adam da yok, çete dağıldı iki yıl önce."
Göz yaşlarını silip umursamaz biçimde Barkın'a baktı.
"Ama ben hâlâ bu bataktayım. N-neyse gitmem gerek, zorla da tutsan niyetin iyiydi."
Ayağa kalkıp arkasını döndü ve odadan çıktı.
Nereye gideceğini bile bilmiyordu, ama burada durmak istemiyordu. Geçmişini neredeyse kimse bilmiyordu ve bilen birinin yanında kalmak istemiyordu. Merdivenleri inerken düşündüğü tek şey geceyi nerede geçireceğiydi. Belki de bir terminalde kalabilirdi. Önce uyuşturucu bulmalıydı çünkü ikinci kriz çok yakın bir zamanda gelecek gibiydi.
Uyuşturucu olmadan elleri titriyor ve güçsüzleşiyordu. Normalde sahip olduğu güç ile rahat Barkın ile mücadele ederdi ama üç gündür vücuduna doğru düzgün yemek bile girmemişti.
Çıkış kapısına vardığında kapının kolunu aşağı indirdi ve kendini yeniden dışarı bıraktı. Belki de ait olduğum yer sokaklardır dedi. Belki de insanların iğrenerek baktığı insan maya mahkumumdur dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-