{Yazar}
Barkın çalışma odasında not tutarken Ege ise odasında uyumaya çalışıyordu . Olayın üstünden dört gün geçmişti sanırsam. Birlikte biraz daha orada oturduktan sonra -hemen hemen iki saat- kalkıp eve gelmişlerdi.
İkili birbirine nasıl davranacağını bilmiyordu. Yakın olmak isteseler de bunun nasıl karşılanacağını bilmiyorlardı. Konuşmak isteseler de geri bir cevap alıp alamayacaklarını bilmiyorlardı. İşler o kadar karışmıştı ki, ikisi de gerginlikten nefes bile alamayacak hale gelmişti.
Sıkıntıyla kalemi elinden bıraktı Barkın ellerini birleştirip açık camdan dışarıyı süzemeye başladı.
Barkın her gün kendi kendine kızıyordu ağladığı için. Sadece olanları anlatmak istemişti ama kendini tutamamıştı işte. Bir şekilde annesi ve babasından konu açılınca böyle oluyordu. Bazı günler genelde gece beş olduğu zaman aklına gelirdi ikisi. Yaşadığı şeyler, güzel anıları.
Bazen sanki anne diye seslense efendim oğlum diyecek gibi geliyordu. Veya babası eve saat sekizde gelecek ve yorgunca masaya oturacak gibi. Buradalarmış gibiydi ama yoklardı.
Kim mi vardı yanında? İki üç hafta öncesine kadar koca bir hiç. Şimdi ise Ege vardı. Ona tüm kalbiyle yanında olacağını söylemişti. Belki güvenebilirin dedi kendi kendine. Belki doğrudur belki normaldir...
Asla.
Asla asla asla. Çıkart o fikri kafandan Barkın senin soğuk olman lazım senin sessiz olman lazım dört yıldır koyduğunu sınırlarından çıkmaman lazım. Tamam, bir şekilde aptallık edip kalbinin sesini dinledin ama şimdi bu işi beynin ile bitirmen gerek. Gerek çünkü imkansız. Türkiye'de yaşıyorsun kendine gel! Ne bekliyorsun daha düşüncesibe bile katlanamadığın bir şeyin olmasını mı? Yeme beni Barkın, lütfen mantıklı ol.
Ege de hemen hemen aynı şeyleri düşünüyordu farklı bir odada.
Gece saat ikiye geliyordu o yastığına sarılmış bekliyordu sadece uykunun onu da ziyaret etmesini. Kıvırcık saçları gözünün önüne gelirken o tavan ile ilişkilerini güçlendirir gibi süzüyordu tavanı. Biraz daha baksa tavan hamile bile kalabilirdi.
Sonra dört gün önceki şeyi bir defa daha hatırladı, bininci defa daha. Gözünün önüne bir film karesi gibi geldi, bir metin gibi okuyabilirdi o anları bir resim gibi çizebilirdi. Bir şarkı gibi mırıldanabilir bir renk gibi seçebilirdi aradan parmaklarının ucu ile.
O kadar gerçekti o anlar, o kadar gerçekti ki tavana yansıtmışlar gibiydi şu anda. O kadar gerçekti ki bir daha yaşıyordu sanki. O kadar gerçekti ki sanki tavana ellerini uzatsa tutacak ve alacaktı oradan bütün hisleri.
Belki, belki de olur. O bakışı görmüştü. Barkın'ın bal gözlerine yakışmayan üzüntünün Ege'nin sözü ile nasıl parladığını görmüştü. Yanında olacaktı tabiki de, Barkın onun yanında olmuştu o niye olmasındı? Arkadaşlar, arkadaşlar böyle yapar.
Ama belki, hayır. İmkansız.
Sonra ikisinin de ağzından aynı şey çıktı.
"İmkansız."
İmkansız, sizce cidden öyle mi?
![](https://img.wattpad.com/cover/210623704-288-k634991.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-