{Yazar}
Ege hızla yandaki çekmeceyi açtı. İçinden batikon ve sargı bezini titreyen elleri ile aldıktan sonra aynı hızla Barkın'ın yanına ulaştı. Barkın'ı o bu eve ilk geldiğinde ona pansuman yaparken oturduğunu yere oturttuktan sonra endişe ile gözlerini buluşturdu.
Siyah saçlı çocuk ile göz temasına girdi Ege ve "Acıyor mu?" Diye sordu kan akan ele bakarken. Barkın kafasını sallamak ile yetindi. Elinin ortasında aşırı derin olmasa da bir kesik vardı.
Ege "Biraz daha acıyacak yıkamamız lazım." Dedi ve yine onay almak istercesine bal gözlere çevirdi gözlerini.
Barkın yine kafasını salladı. Ege elleri arasındaki kanlı eli nazikçe tutarak lavaboya götürdü ve ılık suyu açtıktan sonra büyük bir dikkatle sevdiği çocuğun elini temizlemeye başladı.
Kalbi küt küt atıyordu korkudan ne diyeceğini şaşırmıştı. Ya eli daha kötü kesilseydi? O zaman çok korkunç olurdu herhalde. Çünkü hastaneye gitmeleri gerekirdi.
Yavaşça eli yıkanan çocuk acıya dayanmaya çalışıyordu bir yandan. Sevdiğini izliyordu, o telaşlı halleri çok hoşuna gitmişti.
Ege eldeki bütün kanı temizlemişti ama hâlâ akmaya devam ediyordu bu yüzden bir eli ile hâlâ Barkın'ın elini tutarken diğeri ile de batikonun kapağını açtı.
Sargı bezine batikonu döktükten sonra eli yavaş yavaş sarmaya başladı.
Birkaç kere ciddi şekilde yaralanmıştı ve kendi kendine birçok kez bu işlemi yapmıştı sanırım. Tabi, sokaklarda yaşamak o kadar da kolay değildi.
Elleri arasındaki eli sarması bitince bir süre avucunun içindeki kanlı ele baktı. Ne Barkın konuşuyordu ne o.
İkisi de zamandan soyutlaşmıştı sanki. Bir şey yapmıyor demiyorlardı. Yaklaşık on saniye boyunca sessiz kaldılar.
"Ayça," diye başladı Ege konuşmasına. Sevdiği çocuğa bilgi vermesi lazımdı hayatı hakkında en azından bu kadarı hak ediyordu.
"Ayça benim mahallemde oturan komşu kızı. Annem yakın zamanda-" Sustu biraz söylemediği şeyleri söyleyeceği için. Hâlâ avcunun içinde bulunan ele baktı ve hafifçe baş parmağı ile dokundu sargıya, güç almak ister gibi.
"Annem yakın zamanda rehabilitasyon merkezine kaldırılmış. Yeni öğrendim telefondan onunla iletişime geçince. Ayça ile biz bir anlaşma yapmıştık, ben şey."
Ege dudağını dişleri ve Barkın'a baktı. Barkın ne kadar merak etse de çocuğun yüzünün bembeyaz olmasından durumun onun canını sıktığını anlayabiliyordu.
Ellerinin arasındaki ele baktı ve diğer elini omzuna koydu. Ege ona dönünce gülümsedi. Ege gözlerini kaçırdı utançla. Öyle güzel gülüyordu ki.
"Önemli değil Ege, anlatmak zorunda değilsin." Diye fısıldadı. Ege ise hafifçe kafasını iki yana salladı ve göz yaşını sildi.
"Benim hakkımda neredeyse hiçbir şey bilmiyorsun." Dedi Ege bu sefer. Hiçbir şeyi anlatmamıştı neredeyse. Kendi kendine öğrenmesinden çok korkuyordu o zaman kendini kapının önünde bulabilirdi.
Barkın çocuğun omzundaki elini sıkılaştırdı. Sonrasında Ege'nin gözleri bal rengi gozler ile buluşunca "Bu önemli değil. Bildiğim şeyler yeter." Demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-