Hırsız {bxb}

25*

{Yazar}

Gözlerini yavaşça açan Barkın göğsündeki sıcaklık ile zar zor açılmış tek gözünü oraya çevirdi yavaşça.

Göğsüne sokulmuş derin nefesler eşliğinde uyuyan kıvırcık saçlı çocuk ile karşılaşınca sanki kalbine doğru bir aşk oku yemiş gibi hissetmekten alı koyamadı kendini.

Dudakları hafif büzülmüş Ege bir elini Barkın'ın beline diğerini de yastığın altına atmış olabildiğince siyah saçlı çocuğun göğsüne doğru sokulmuştu.

Dağınık saçlarının küçük bukleleri gözünün önüne gelirken kirpikleri ile birleşiyordu sanki.

Barkın istemsizce sırıtıp çocuğu kendine biraz daha yaklaştırdı ve saate bakmak için kafasını kaldırdı.

Yuh be, saat iki buçuk olmuştu.

Cidden ikisi de aşırı yorgun olduğu için uyumak ile geçirmişlerdi zamanlarını resmen. Ege'yi bilmezdi ama Barkın çok güzel ve rahat bir uyku çekmişti.

Sanki Ege onun yanında değildi, onunla birlikteydi. Bir parçası olmuştu yatarken.

Bir süre onu izledi sadece. Hafifçe geri çekti kafasını ve çocuğa baktı.

Üç aydır bundan mı kaçıyordu?

Cidden... Mallıkta başka bir seviyeye ulaşmıştı.

Gözlerini hafif aralayan çocuk uyuşukça bir şeyler mırıldandı. Barkın bu hallerine gülerken Ege bu ses ile gözlerini iyice açıp kolları arasında bulunduğu kişiye çıkardı gözlerini.

Bal rengi gözler onun gözleri ile birleşince dudağının kenarı hafifçe yukarı çıkmıştı. Uyanır uyanmaz gördüğü bu güzel manzarayı neye borçluydu?

Biraz daha o şekilde ona sırıtarak bakan yüze bakıp uykulu şekilde gözlerini kapattı ve Barkın'ın göğsüne sokulup kafasını ona sürttü.

Siyah saçlı çocuk kalbinin eridiğini hissederken bu hareketi çok sevdiğini anladı. Yani bu kafasını ona sürtme hareketini.

Bir kolunu çocuğun beline atıp onu sardıktan sonra iyice bedenlerini birleştirip güzelce kokladı onu. Ter ve deniz kokuyordu.

Ege bulunduğu yerden memnun şekilde gözlerini kapatıp düzensiz kalp atışları ile sırıttı. Onun üstündeki etkisini çok seviyordu.

"Uykunu alabildin mi?" Diye sordu birkaç sessiz dakikanın ardından Barkın göğsündeki çocuğa doğru.

Kafasını salladı Ege ve hafifçe ayrıldı çocuktan. Gözlerine yeniden bakmak için. Ne güzel gözleri vardı, içi gülüyordu gözlerinin.

"Sen?"

Uykulu ve yumuşak ses ile konuşunca Barkın gözlerini kapatıp kafasını salladı yavaşça ve ardından aynı yavaşlık ile ağzını açıp "Evet." Diye mırıldandı.

Doğruldu hafifçe ve çocuğun üzerine eğilip eli ile yüz hatlarında küçük bir tura çıktı.

Parmağı yavaşça ilk önce çıkık elmacık kemiğine ulaştı. Gözleri ve parmağı elmacık kemiğinin üstünden geçerken Barkın büyülenmiş şekilde onu izliyordu sadece.