Hırsız {bxb}

48*

{Yazar}

"İnanamıyorum, inanamıyorum." Evin içinde deli gibi gezinen çocuk kızların dediği şeye cidden inanamıyordu.

Yeniden masada oturmuş önlerindeki kahveleri içen kızlara döndü.

"Kocaman kadınlarsınız, benden istediğiniz şeye bak. Hayatta olmaz."

Deniz gözlerini devirdi ve "Abartma kuzum, sanki ananı siktik."

Çocuk olduğu yerde dönüp ensesinde birleştirdiği elleri ve kocaman gözleri ile baktı kıza "Daha makbul olurdu."

Selen sabahın köründe uyanmaya alınmamış vücudunu ayakta tutmaya çalışırken "Saldırcam şimdi." Diye mırıldandı sevgilisinin omzuna dayanırken.

Simay kahvesini yudumlarken ağzına çilek attı ve tartışmayı izlemeye devam etti.

Aklı almıyordu bazen. Acaba evde olmasa bunların hali ne olurdu.

Yarım saate işe gitmek için evden çıkacaktı ve bu olayı çözmesi lazımdı. Fakat onun dışında herkesin sesi çıkıyordu siktiğimin evinde.

"Susar mısınız artık? Bulut otur lütfen."

Önündeki sandalyeyi göstererek konuşunca Bulut istemese de oturdu.

"Olay basit aslında neden bu kadar abarttın?" Kız çocuğun neden bu kadar korktuğunu bilmek istiyordu. Bilirse hızlıca olayı çözer ve ise giderdi. Malum sadece iş yerinde görebiliyordu Barkın'ı.

Çocuk direklerini masaya koyup ellerinin üzerine kafasını yerleştirdi ve "Kızlar... Çok korkunç."

Selen kafasını kaldırıp sinirle "Neremiz korkunç ya!" Diye bağırdında siyah saçlı oğlan 'Ben demiştim.' temalı bakışı atarak güldü. Korkunç.

Deniz çocuğun eline uzandı ve tuttuktan sonra "Biliyorum hayatım, insanlar ile sosyalleşmek seni rahatsız ediyor ama... Bunu cidden gerekli olduğu için yapıyorsun, aramızdaki tek erkek olarak oraya girmen ve o kadının kim olduğunu bulman gerek."

Simay olumlu bir cevap beklerken gözlüklerinin altına elini sokarak yüzünü sıvazlayan çocuk "Barkın'a desek olmuyor mu?" Dedi.

Beş milyon kere düşünmüşlerdi zaten planı, en mantıklı olan buydu.

"Kuzum... Kaç kere diycez, psikolojik olarak şu anda bir şey desek cevap alamayacağımız bir durumda Barkın. Ya dediğimiz şeyi siktir eder ya da taramalı ile girer oraya... Lütfen?"

Bulut biraz daha düşündü, sonra  ise kafasını salladı. Yapabilecek bir şey yoktu.

Kafasına kahveyi diken kız boğuk bir sesle "Sonunda. Ben işe gidiyorum geldiğimde bulmaya gideriz."

Tabi, siz planı bilmiyorsunuz. Anlatayım.

İlk öncelikle içeriye girecek olan Bulut hedefi saptamaya çalışacaktı. Bu iste başarısız olma ihtimalini göz önünde bulundurarak Barkın'ın yardımcılarından biri olduğunu söylemesi bile gerekebilirdi. Ardından ise Ege'nin nerede olduğunu anlamaları gerekliydi. Ve neden Ege'yi oraya götürdüklerini.