{Yazar}
Yerdeki çocuğu sırtından kavrayıp asfalt yolda çocuğun vücudunu doğrulttu. Ege acıdan yüzü kasılarak doğrulup ayakta durmak için ellerini yere sabitledi.
Soğuk hava çocuğun çatlamış dudaklarına işkence ederken Barkın üstündeki siyah kot ceketi çocuğun üstüne örttü. Ona bir şey olacak diye neden bu kadar korkmuştu ki?
Barkın yerde oturan kıvırcık gibi dizlerini yere koydu. Ne diyeceğini bilmiyordu. Gerçi karşısında hâlâ göz yaşları döken çocuk da ne diyeceğini bilmiyordu.
Ama sanırım ikisinin de istediği şey aynıydı.
Sessizce yerde oturan ikiliden ilk konuşan Barkın olmuştu.
"Hastaneye gidelim."
Sesindeki kesinlik ve korku net bir şekilde anlaşılırken Ege önündeki çocuktan gözlerini kaçırdı ve kafasını iki yana salladı.
"İstemiyorum." Burnunu çekip gözündeki yaşları sildi ve bir kere daha kafasını iki yana salladı. Güneş yavaş yavaş doğarken Barkın ise çocuğun yüzüne odaklanmıştı.
Esmer tenindeki kan yavaşça aşağı süzülüyordu. Eli istemsizce oraya giderken ikilinin gözleri birbirine kenetlenmişti.
Eli akan kan ile buluştuğunda hafif yarayı yokladı ve ortamın bozulmamasını ister gibi bir fısıltıyla "Acıyor mu?" Dedi.
Gözlerini kapatmamak için direnen beden kafasını iki yana salladı ve "Hayır." Diye aynı sekidle fısıldadı.
Kalkmaları lazımdı. Özellikle Barkın'ı biri böyle görürse iş iyice çığrından çıkardı.
Barkın ayağa kalkıp çocuğa elini uzattığında Ege bir süre eli tutmak ile tutmamak arasında kaldıktan sonra tuttu ve yavaşça kalktı.
Yalnız, sağlam dayak yemişti.
Barkın elinin içindeki eli ateşe dokunmuş gibi bırakıp arabaya ilerledi. Ege de arkasından arabaya bindi. İkili o kadar sessizdi ki neredeyse damarlarında akan kanın sesi duyulacaktı.
Barkın derin bir nefes verip "Konuşmak zorunda değilsin ama en azından ne istediğini söylemen lazım." Dedi. Ona yardım edecekti, istese de istemese de. En son bıraktığında olanları görmüştü.
Ege gergince yerinde kıpırdadı ve sessizliğini korudu. Ne diyeceğini bilmiyordu ama ona acilen uyuşturucu lazımdı, ve biraz uyku. Konuşmak yerine yeri izlemeyi tercih ediyordu yani.
Barkın çocuğun hareketlerinden yanlış çıkarımlar yaparak "Bak korkunç görünüyor olabili-"
"Korkunç değilsin, korkunç falan değilsin tamam mı? Barkın boğazına bıçak dayayıp seni soymaya çalıştım, ne yaptığımı farkındasın dimi? Bu kadar iyi olmayı kes lütfen."
Gördüğünüz gibi tek sinir problemi olan kişi Barkın değildi...
Gerçi bu sinir probleminden çok bağımlının yardım çığlıklarıydı.
Barkın kafası karışmış biçimde birkaç saniye daha sessiz kaldı. Cidden iyi biri olduğunu mu düşünüyordu? Yaptığı onca şeyden sonra hemde? Yani hangi manyak onu bağlayan birini iyi biri olarak tanımlardı ki?
Birinin boğazına bıçak dayayan kişi aynen bu şekilde tanımlardı.
"O-o zaman eve gidelim."
Ege eve gidemezdi. Daha doğrusu. Ege uyuşturucu almadan eve gidemezdi. Eğer giderse bu ikisi için de cidden zorlayıcı olurdu. Cidden. Zorlayıcı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-