{Yazar}
Üçlü evden çıkarken Barkın Selen'e elindeki anahtarları attı ve gözlüklü kız anahtarları havada yakalayıp onları geçirmeye gelen sevgilisinin yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra "Uslu ol iyileşmene bak benim sinirimi bozma." Diyip kapıyı kapattı.
Selen hemen ön koltuğa arabayı sürmek için geçerken Ege herhalde Barkın öne geçer diyerek arka koltuğa oturmuştu.
Ege arka koltuğa oturunca Barkın bir saniye duraksayıp sonrasında arka kapıya yöneldi ve Ege'nin yanına oturdu hızlıca.
Selen arabayı çalıştırırken arkada yanındaki siyah saçlı çocuğa bakan Ege "Öne geçmeyecek misin?"demişti.
Barkın konuşmak yerine kafasını iki yana sallayıp çocuğun omzuna koyduğunda Selen önden arabayı incelerken "Bu araba baya iyiymiş ya." Dedi içindeki araba sevdalısını çıkartarak.
Hayranlık ile arabaya bakmaya devam eden Selen'e gülümsedi Barkın ve "Babamdan kalma." Diye cevap verdi burukça.
Selen olayı pek de anlamazken Ege gözlerini buruk ve acılı bir tebessüm içeren çocuğa döndürdü ve onun yanında olduğunu belirtmek ister gibi ellerinin üstüne ellerini koyup sırtını ona yasladı.
Barkın bu gelen tepki ile resmen yumuşacık olurken çocuğun kafasına yapmayı sevdiği gibi küçük bir öpücük kondurdu. Tüy kadar hafif ama bir o kadar da ağır.
Kalpteki ağırlık.
Ön koltuktan arabayı gazlarken "Sıkı tutunun çünkü annecik biraz hız yapıcak." Sesi ile Barkın gözlerini önde arabaya hayranlık ile bakan kıza çevirdi.
"Umarım ölmeyiz." Ege mırıldanıp siyah saçlı çocuğa döndüğünde Barkın güldü ve "Umarım." Dedi.
*
İş yerine yaklaşırlarken Barkın çocuğun alnına küçük bir öpücük kondurdu. Ege bu yaptığı harekete gülerken "Kendine dikkat et." Diye fısıldadı Barkın çocuğa doğru.
Ege kafasını sallayıp yavaşça ondan uzaklaştı arka koltukta. Barkın ise araba durunca arkasında bakmadan indi.
Ege işte o an gördü siyah çocuğun üzerinde bıraktığı etkiyi. Yanında sevecen olan Barkın dışarıya, Ege'den uzak herhangi bir yere çıkınca onu ilk gördüğü günkü gibi oluyordu.
Soğuk değildi ama garipti işte. Bir şey desen sadece bakacak gibiydi... Ölü gibi.
Ege bilmiyordu, veya biliyordu. Barkın'ın sadece onların elleri arasında yeşerdiğini. Ona su, deniz olduğunu ona güneş ışığı olduğunu. Biliyordu içeriklerde bir yerde, beyni algılamasa da her zaman yanındaydı o tatlı ağırlık.
Kafasını cama dayadı ve aklına her yalnız kaldığı zaman takılan soruyu yeniden düşünmeye başladı usulca.
Ne zaman?
Ne zaman kendini bu kadar ona emanet etmişti? Ne zaman siyah saçlı çocuk Ege'ye sudan yemekten veya havadan daha da önemli gelmeye başlamıştı? Ne zaman Ege defalarca kez kırılmış kalbini yerinden söküp onun elleri arasına tamir etmesi için bırakmıştı? Ne zaman o kalbi eskisi, hatta daha iyisi olarak yerine yerleştirip açılan yaraları yavaşça kapatmıştı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
Roman d'amourBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-