{Yazar}
Bu kadar acımasız olmasını beklemiyordu.
Ege son altı gündür odasından doğru düzgün çıkmıyordu bile.
Kafasını çok yormuştu, ne yaşadığı ile ilgili çok düşünmüştü.
Varabildiği tek sonuç şuydu.
Gözde aslında bir yere kadar haklıydı. Evet , Barkın ile bir birliktelik yaşamış çıkmış olabilirlerdi. Ama bu Ege'yi ilgilendirmiyordu.
Çünkü şunu fark etmişti, Ege burada sadece iyileşmek için vardı, iyileşir iyileşmez kapının önüne koyulacağına emindi.
Evde neredeyse hiç olmuyordu Barkın, sadece gece duyduğu kapı kilidinin açılması sesinden sonra -bu da saat ikiye tekamül ediyordu.- eve geliyor ve sabahın en erken saatinde -bu da yedi oluyordu en geç- evden çıkıyordu.
Ege evi gezmişti, pek bir eşya yoktu evde. Ve her zaman camlar ve kapılar kilitliydi, siyah saçlı çocuk kendi odasının bile kapısını kilitliyordu.
Ama en azından Ege emindi bir şeyden. Ayrılmışlardı.
(No shit, Sherlock!)
Deftere bir şeyler karalarken bir yandan da kafasındaki yüzlerce fikir ile başa çıkmaya çalışıyordu. Su son altı gün yedi yıl gibi geçmişti.
Saate yeniden baktı, daha beş dakika bile geçmemişti. Kafasını masaya koydu. Tik sesleri beynindeydi sanki.
Nefesini daralatacak kadar stresli başka bir şey daha vardı, sonunda yarın aşağı kata inip o aptal makineye girecekti.
Tarık ve Nilda ile gittiklerinde psikolojik olarak Ege'yi hazırlamak için seans gibi bir şeyler yapmışlardı fakat başka bir şey yoktu.
Korkuyordu, ilk günden daha çok korkuyordu. Tek korkusu o da değildi...
Ya Barkın cidden gelmezse? Bu kadar mı umursamıyordu?
Gözünden bir yaş yavaşça süzüldü ve yanağını takip ederek defterin üzerine düştü.
İhtiyacı her olduğunda hani burada olacaktı?
Ayağa kalktı ve aşağı kata indi yavaş yavaş, çok uğramıyordu buraya fakat kafasını dağıtması lazımdı.
Koltukta uyuduğunda sabah yatağında uyanması geldi aklına. Barkın ile düzenli izledikleri diziler. Yemeklerde yaptıkları iki kelimelik sohbetin nasıl Ege'nin, eski Ege'nin, gününü aydınlattığı ve dahası.
Koltuğa oturdu ve bir dizi açtı rasgele.
Dizi cidden onu aglatacak pek bir şey barındırmıyordu ama Ege'nin gözlerinden yaşlar süzülüp düşüyordu.
Keşke kıymetini bilseydim o zamanların dedi.
Keşke.
İçli içli ağladı, saatlerce. Ağlarken de uyuya kaldı.
Saat onda eve eşyalar ile gelen siyah saçlı çocuk kenara iki kutu eşyayı bıraktı, hiç yerleştirecek hali yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsız {bxb}
RomanceBarkın kendinden kaçmaya çalışacak kadar aciz biriydi içinde. Ege ise Barkın'a bu yolda yapabileceği en kötü şeyi yaptı. -BxB-