Oturduğum yerden kalkmaya çalışırken bağlı olan ellerime yenik düştüm ve tam olarak kalkamadan tekrar yere oturdum. Birkaç saattir buradaydım ve hala bir kaçış yolu bulamamıştım. Bu ne biçim işti böyle?!
Çakıyı pijamanın cebine saklamayı başarmıştım ama şimdi de ellerim bağlandığı için çıkaramıyordum, ellerimi ben bayılmış taklidi yaparken bağlamışlardı. Bomboş bir odadaydım. Odada hiçbir şey yoktu, sadece bir pencere vardı ama kilitliydi, içerisi dışarıdan gelen ışıkla aydınlanıyordu. Hava aydınlanmaya başlamıştı, teyzem beni evde görmezse telaştan kafayı yerdi. Ben buradan ne zaman çıkacaktım? Benden tam olarak ne istiyorlardı?
Düşünürken odanın kapısı büyük bir hızla açıldı. Anlık olarak yerimden zıpladığımda içeri giren siyah giyinimli orta yaşlı adamla göz göze geldim. Kapıyı kapatınca iyice duvara sindim, kalbim deli gibi atıyordu. Ağzım bağlı değildi fakat bağırmanın yersiz olduğunun da farkındaydım. Burdakilerin hepsi şerefsizdi, burada kimse beni kurtaramazdı. Kendimden başka...
Adam karşımda durup kollarını arkasında bağladı, bana küçümser bakışlarla baktıktan sonra konuşmaya başladı. "Anlat bakalım ne biliyorsun?" Bunlar geri zekalı mıydı? Ne bildiğimi ben de bilmiyordum ki! Dayanamayıp gözlerimi devirdim. "Neyi bildiğimi bile bilmiyorum. Bence yanlış kişiyi kaçırdınız."
Adam bir adım daha yaklaşıp tehditkar bir ifadeyle gözlerimin içine baktı, o an buz dolu bir küvete düşmüş gibi hissettim, öldürürler miydi beni?
Sakin olmalıyım...
Nasıl sakin kalacaktım? Nasıl? Daha neden kaçırıldığımı bile anlamamıştım. Beynim tam anlamıyla durmuştu, burada ne boklar dönüyordu?
"Bana Erkan Ersel'in kızı olduğu söylendi, değil misin yoksa?" Bal gibi de onun kızı olduğumu biliyordu, peki konunun babamla ne alakası vardı? Parçaları birleştiremiyordum, büyük resmi göremiyordum. Korku göğsümü geçmişti, boğazıma keskin bir bıçak gibi dayanmıştı. Kurbanlık koyun gibi bekliyordum.
Baba, ne yaptın sen?
Babamla ilgili bildiğim tek garip şey babamın şizofren olmasıydı. Amcamla ortak yönettikleri bir aile şirketi vardı. Babam şirketin buradaki ayağıyla ilgileniyordu. Amcam ise yurt dışındaki ayağıyla ilgilenmek üzere yurt dışında yaşıyordu. Babam akıl hastanesine kapatılınca amcam işin tamamını devralmıştı. Oğlunun da desteğiyle şirketi yönetiyorlardı. Kanunen şirkette hakkım olmasına rağmen bir kere bile bunu dillendirmemiştim çünkü istemiyordum. Belki de...babam da diğer iş adamları gibi karanlığın büyüsüne kapılmıştı...Bu düşünce zaten üşüyen bedenimi daha da soğutmuştu.
"Onun kızı olduğumu biliyorsun zaten, babamla ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim aklını kaçırdığı için annemi öldürmesi."
Sesim de bedenim gibi buz gibiydi, bir insan bu kadar kolay söyler miydi bunu? Ben söylüyordum çünkü ne kadar zorlanırsam zorlanayım gerçek değişmeyecekti. Bununla yaşamayı öğrenmem gerekiyordu, değil mi? Adam tam bir şey söyleyecekken dışarıda bir gürültü koptu, adam kapıya bir bakış attı. Sonra hızla odadan çıktı, dışarıdaki gürültüler artmıştı. Orada neler oluyordu?
Boş boş durmamalıydım, iplerden kurtulmak için çakıyı bir şekilde elime almalıydım. Bu yüzden cebimdeki çakının yere düşmesi için yere yatıp hızlı hareketler yaptım, çakı birkaç hareketle yere düştüğünde zorla kendimi yerden kaldırdım ve çakının yanına doğru süründüm. Çakıya bağlı ellerimle uzanmaya çalıştım. İlk denememde başarılı olamamıştım, dışarıda bir karışıklık vardı, buraya da damlamaları uzun sürmezdi. Elimi hızlı tutup dişimi sıkarak çakıya tekrar uzandım. Bu kez başarmıştım, çakının keskin kısmını kaydırıp çıkardım ve diğer elimle destek olarak ipe sürtmeye başladım. Normalde kısa sürebilecek bir şey olmasına rağmen ellerim bağlı olduğundan uzun sürmüştü, nihayet ip gevşemeye başladığında ellerimle ipin sağlam kalan kısmını kopardım. Ellerim özgürdü, çakıyı avucumun içine saklayacağım sırada parmağımdaki uzun kesik dikkatimi çekti, acısını şimdi hissetmeye başlamıştım. Çakıyla uğraşırken kesmiş olmalıydım, fazlaca kanıyordu. Dişimi sıktım ve kanı üzerime sildim. Elimdeki çakıyla birlikte kapının yanına gittim ve tam orada beklemeye başladım, adam gelirse onu halletmem gerekiyordu yoksa buradan asla kurtulamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILSAMA
Mystery / ThrillerYanıldım, kendi geçmişim hakkında fena yanıldım. Bildiklerimden çok bilmediklerim var büyük kapılar ardında. Anne özledim seni...Baba, o gün kestim sesimi. Dön geriye, yaşa tekrar. Hisset acıyı... Bir gün, gelecek doğuracak sancıyı. Kısa Hikaye (...