Kendimle ilgili detaylar, normal olmayan hayatım...Bunları düşününce aklıma ilk gelen geçmişim oluyordu fakat bazı detaylar aklıma kazansa da bazı detaylar gözümden kaçıyordu. Geçmişim dönüp incelemek istemediğim derecede is kokuyordu.
Kafamı toplayıp odadan çıktım ve çalışmaya başladım. Çalışırken sürekli düşünmüştüm bu yüzden dalgındım ve birkaç siparişi yanlış götürmüştüm. Kafama vurup kendimi azarlasam da değişmemişti, o gün akşam olana kadar beynimdeki seslerle kavga ettim. Yoluna koymam gereken onca şey vardı ki...Oğuz ve Alkan kafamı karıştırıyordu ve hangisinin daha dürüst olduğunu anlayamıyordum. "Daha dürüst." diyordum çünkü ikisinin de sakladıkları vardı, böyle durumda kendime ayrı bir yol mu oluşturmak gerekirdi?
Eve gidip yemek yedikten sonra her zamanki gibi odaya geçip stalk yapmıştım. Alkan'ın sadece ismini bilsem de karşıma çıkan tüm Alkanlara bakıp hiçbir sonuca ulaşamamıştım. Muhtemelen sosyal medyada takılmayan tiplerdendi, beklediğim bir sonuç olduğundan fazla uğraşmadan başka uğraşlar bulmuştum. Korhan'ın Instagram hesabına fake hesabımla girip zaten açık olan hesapta tur atmıştım, çok fazla gönderisi yoktu. Olanlar da genelde arkadaşlarıyla fotoğraflarıydı. Yorum atanlardan ve beğenenlerden pek bir anlam çıkaramayıp attığı hikayeye girdim. Karanlık, sadece mum ışığı ile aydınlanan bir ortamdan bir video atmıştı. Video 25 dakika önce atılmıştı, videoyu daha iyi anlamak için ekran parlaklığını arttırdım ve tekrar izledim. Kamera önce Korhan'ın yüzüne dönükken Korhan birden gülerek kamerayı yanındaki kıza çeviriyordu. Yanındaki kızı gördüğümde videoyu durdum. Gözlerim telaşla açılırken bu kızın Bensu olduğunu anlamıştım. Sessiz ıssız bir ortamda Korhan ile baş başaydı ve benim kafamdaki tehlikeli çanları videoyu gördüğüm ilk andan itibaren çalmaya başlamıştı. Ne yapacağımı düşündüm ve ilk aklıma gelen şeyi yapmaya karar verdim. Bensu'nun Instagram hesabına girip mesajlaşma kısmına dokundum. Karşıma çıkan bomboş sayfaya bir bakış atıp ne diyeceğimi düşündüm.
bilgisizkahin: Hey
bilgisizkahin: Öncelikle bu mesajı sakın erkek arkadaşına gösterme söyleyeceğim şeyler çok gizli
bilgisizkahin: Yanında bulunduğun adam uyuşturucu kullanıyor ve muhtemelen şu an tehlikedesin
bilgisizkahin: bana inanmalısın
Mesajlarıma cevap yaklaşık 15 dakika sonra gelmişti.
bensugercek: Kimsin sen?
bensugercek: Nereden biliyorsun bunu?
bilgisizkahin: Kim olduğumun bir önemi var mı?
bilgisizkahin: Korhan'a aşık olup sizi ayırmaya çalışmıyorum kafana takılan buysa
bilgisizkahin: Sadece o çok tehlikeli, uyuşturucu işlerinin oldukça içinde. Dikkat etmelisin
En son mesajımdan sonra konuşmadan çıkıp ayağımı salladım, bu benim tikimdi. Her sıkıldığımda, strese girdiğimde ayağımı sallıyordum. Kısa bir süre telefonun başında öylece bekledim ve en sonunda dayanamayıp konuşmaya girdim. Bensu bana görüldü atmıştı. Bu iyi miydi, yoksa kötü müydü? Onun yanından uzaklaşması gerektiğini söyleyen bir sahte hesaba ne kadar güveneceği sorgulanabilirdi, bu işin çaresine okulda bakmak en iyisi olacaktı. Fakat Korhan'ın uyuşturucu kullandığına dair bir kanıtım yokken bana hiçbir şekilde güvenmeyeceğini düşünüyordum. Ne de olsa kendim böyle yapardım. Tabii, Bensu kendi kendine bir şeyler sezerse söylediklerim gerçeklik kazanabilirdi.
O akşamı öylece boş bir şekilde geçirmiştim, yatmadan önce uzun süredir ders çalışmadığımın nihayet farkına varıp biraz ders çalışmıştım. Bilgileri beynime sokmaya çalışırken beynimin ne kadar bulanık olduğunu anlamıştım. Aslında salak biri değildim fakat akademik zeka ile kişisel zeka arasında büyük farklar olduğunu düşünüyordum. Akademik zekam çok iyi sayılmazdı...
Ertesi gün okula giderken saçımı her zamanki gibi sıkıca toplamıştım, hava hafiften sıcaklamaya başladığı için üstüme mont yerine ceket giymiştim. Odadan çıkmadan önce gözüm komodindeki çerçeveye takıldığında içimde birkaç parçanın hareketlendiğini hissettim, onları birleştirmem için yerlerinden kalkıyorlardı. Daha fazlasını istemediğimden ışık hızıyla odadan çıkıp dış kapıda hasretiyle yandığım spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Eniştem işteydi, teyzem de uyuyordu. Kapıyı yavaşça kapatıp kendimi nisan sabahının ılık rüzgarının içine atmıştım. Nisan olmuştu, gireceğim fakat hiçbir çaba göstermediğim üniversite sınavı yaklaşmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum, kazansam bile üniversiteye gidebileceğimi sanmıyordum. Belki bulunduğum ilde daha düşük puanlı bölümleri deneyebilirdim.
Okula vardığımda biraz erken gittiğim için çantamı sırama bırakıp kantine indim. Kantinden kahve alıp dökülmemesi için yavaş adımlarla yürüyerek merdivenleri çıkıp sınıfa gittim. Sınıfın ön bahçeye bakan penceresinin önünde durup bahçeyi izledim, öğrenciler yavaş yavaş geliyorlardı. Kapıdan girenler bana yabani bakışlar atıp sıralarına oturacaklardı. Ne zaman sınıfta sıramdan ya da tahtanın önünden başka bir yerde bulunsam bu rutini bozan bir davranış oluyordu ve garip bakışların hedefi oluyordum. Fazla da umrumda değildi gerçi...
Bahçenin kapısından girenlere baktığımda Korhan ve Bensu'yu yan yana gördüm. Beni dinlememişti, başına bir şey gelmesi çok olasıydı! Onlara daha dikkatli baktığımda Korhan birden Bensu'nun kolunu tutup onu bahçenin diğer tarafına doğru sürüklemeye başladı, kahveyi ağzımı yakacağımı bile bile hızla kafama dikledim ve koşar adımlarla sınıftan çıkıp bahçeye indim. Amacının ne olduğunu öğrenmeliydim, Korhan'ın ciddi sorunlarının olduğunu düşünüyordum.
Bahçenin arka tarafına yaklaştığımda adımlarımı yavaşlatıp duvarın arkasına saklandım. Onlara yaklaşmıştım, sesleri duyabiliyordum.
"Bunu bile bile seninle beraber olacağımı mı sanıyorsun sen?! Kafayı mı yedin?!"
Bensu'nun bağırışını duyduğumda dudağımı dişledim, onlara bakmak için hafifçe kafamı uzattığım sırada birbirlerinin dibinde olduklarını gördüm. Korhan yumruklarını sıkıyordu, sinir problemi olduğunun bir kanıtı daha!
"'Bıraktım.' diyorum! Bıraktım! Artık kullanmıyorum!"
"Uyuşturucu öyle kolay bırakılan bir şey değil Korhan! Beni kandırmaya çalışma!"
Bana güvendiğinden mi biliyordu yoksa bir şey mi görmüştü? Bensu'nun beyninde neler döndüğünü gerçekten çok merak ediyordum. Korhan'ın yalan söylediği de çok belliydi. Bensu'nun dediği gibi bağımlılık kolaylıkla atlatılmıyordu. Benim merak ettiğim Korhan'ı buna bulaştıranın kim olduğuydu.
Korhan derin bir nefes alıp kafasını benim olduğum tarafa çevirince aniden geri çekildim ve duvara yaslandım, sanırsam kaçmam gerekiyordu çünkü görmüş olabilirdi. Kaçmak için arkaya döndüğümde gördüğüm iki tanıdık yüzle durdum. İkisinin de gözleri üzerimdeydi, tahmin ettikleri şey doğru çıkmış gibi bakıyorlardı.
Funda, Nisa'ya bakıp "Demiştim..." dedi.
Şimdi hangi tarafa kaçmam gerekiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILSAMA
Gizem / GerilimYanıldım, kendi geçmişim hakkında fena yanıldım. Bildiklerimden çok bilmediklerim var büyük kapılar ardında. Anne özledim seni...Baba, o gün kestim sesimi. Dön geriye, yaşa tekrar. Hisset acıyı... Bir gün, gelecek doğuracak sancıyı. Kısa Hikaye (...